20. Hukuk Dairesi 2016/9094 E. , 2018/4050 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... mahallesi 4195 ada 5 parsel sayılı taşınmaz 36723,78 m² yüzölçümü ile (eski 823 parsel 36.990,00 m²) yedi adet bir katlı bir adet iki katlı kargir ev vasfı ile tapuda davalı gerçek kişiler adına kayıtlıdır.
Davacı Orman Yönetimi 27.11.2013 tarihli dava dilekçesiyle ... mahallesinde bulunan ve davalılar adına tapuda kayıtlı olan taşınmazın 231,17 m²"lik kısmının orman sınırları içerisinde kaldığını belirterek taşınmazın orman sınırları içerisinde kalan bölümünün tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tescilini ve müdahalenin önlenmesini talep etmiştir.
Mahkemece ... mahallesi, 4195 ada 5 sayılı parselin (eski 823 parsel) teknik bilirkişi ..."ün 13/06/2015 tarihli rapor eki krokide sarı renkte (A) harfi ile gösterilen 231,17 m²"lik kısmın davalılar adından iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline; ... mahallesi, 4195 ada 5 sayılı parselin (eski 823 parsel) teknik bilirkişi ..."ün 13/06/2015 tarihli rapor eki krokide sarı renkte (A) harfi ile gösterilen 231,17 m²"lik kısma davalıların vaki müdahalelerinin önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen tahdit sınırları içinde kalan taşınmazın tapusunun iptali ve tescil ile müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 1965 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu, 1976 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Orman Kanununun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi uygulaması, 18/06/1985 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 2/B madde uygulaması, 07/01/1992 tarihinde ilân edilen 3302 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan 2/B madde uygulaması vardır. 01/01/1969 tarihinde kesinleşen genel arazi kadastrosu ile 23/06/2001 – 23/07/2001 tarihleri arasında ilân edilen 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 22/2-a maddesine göre yapılan yenileme çalışmaları bulunmaktadır.
Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma yeterli değildir. Şöyle ki;
Türk Medenî Kanununun 683. maddesi uyarınca mülkiyet hakkı bulunan malik hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde yararlanma, kullanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Yine aynı hüküm uyarınca haksız bir elatma varsa anılan hüküm malike her türlü haksız elatmanın önlenmesini isteme yetkisi de tanımıştır. Somut olayda, davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmazlar davalı kişiler adına tapuda kayıtlı olup, davalının haksız bir tasarruf ve elatmasından söz edilemez ve müdahalesinin men"ine karar verilemez. Bu itibarla, mahkemece müdahalenin men"ine ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yolunda hüküm kurulmuş olması usûl ve kanuna aykırıdır.
Yine ... Tapulama Mahkemesinin 1970/57-1971/10 sayılı mahkeme hükmü ve krokisi ile bölgede yapılan orman tahdit ve kadastro çalışmalarına ilişkin belgeler ayrı ayrı getirilmediği keşifte usûlüne uygun uygulanmadıkları raporların yetersiz oldukları neticede eksik ve denetime elverişli olmayan raporlar dayanak yapılarak karar verildiği anlaşılmaktadır.
O halde, mahkemece öncelikli çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde yapıldığı anlaşılan 1965 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu, 1976 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Orman Kanununun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi uygulaması, 1985 yılında kesinleşen 2/B madde uygulaması, 1992 yılında yapılan 3302 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan 2/B madde uygulaması, 1969 yılına iat genel arazi kadastrosu ile 2001 yılında yapılan 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 22/2-a madde uygulamasına ilişkin dava konusu taşınmazı gösterir her bir çalışmaya ait belge, harita, kroki ve tutanaklar ayrı ayrı dosyaya alınmalı, ayrıca varsa ... Tapulama Mahkemesinin 1970/57-1971/10 sayılı dosyası dosya içine alınmalı daha sonra önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak iki kişilik bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa göre Orman Kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına, ... Tapulama Mahkemesinin 1970/57-1971/10 sayılı dosyasındaki kroki ile 22/2-a krokisine göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı yönetmelikler ile teknik izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli yine eski mahkeme kararının kesin hüküm olup olmadığı değerlendirilmeli oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Ayrıca; mahkemece müdahalenin men"ine ilişkin talebin ise reddine karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 29/05/2018 günü oy birliği ile karar verildi.