
Esas No: 2012/820
Karar No: 2012/7415
Karar Tarihi: 11.04.2012
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2012/820 Esas 2012/7415 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın bir kısmının yol olarak tapudan terkini, bir kısmının davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın bir kısmının yol olarak tapudan terkini, bir kısmının davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davacı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
1-Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesine göre arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü olması ve değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması gerekir.
Dava konusu taşınmazın yüzölçümü 958 m2 olduğu halde bilirkişi raporunda, 720 m²"lik arsa vasfındaki taşınmazın 18 m2ye isabet eden 24/960 payının satışı emsal alınmak suretiyle değer belirlenmiştir.Bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.
Bu durumda taraflara, dava konusu taşınmaza benzer yüzölçümlü ve değerlendirme tarihine yakın satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan ve teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 244 m2’lik bölümünün yüzölçümü, geometrik şekli ve imar planındaki konumu araştırılıp sonucuna göre değer azalışına hükmedilmesi gerekirken gerekçesi gösterilmeden % 40 oranında değer azalışına hükmedilmesi,
3-Kabule göre de;
a-Değerlendirme tarihi olan 2010 yılında, dava konusu taşınmaz ile hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal kabul edilen taşınmazın, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerlerinin, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden getirtilip bilirkişi raporu denetlenmeden eksik incelemeyle hüküm kurulması,
b-Dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazın ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi olduklarının ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilip bilirkişi raporu denetlenmeden eksik incelemeyle hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 11.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.