3. Hukuk Dairesi 2018/8173 E. , 2019/877 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kira alacağı-tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kira alacağı yönünden reddine, tazminat yönünden mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalının 16/03/2007 tarihinde aylık 200 TL kira bedeli ile dubleks taşınmazın alt kat dairesinin kiracısı olduğunu, davalı ile herhangi bir yazılı sözleşme imzalamadıklarını, sözlü anlaşma uyarınca elektrik su giderleri de bu tutara dahil olmak üzere her yıl bu tutarların % 10 artırılmak suretiyle kira bedeli ödeneceğinin kararlaştırıldığını, kira paralarını aksattığı gibi eksik de ödeyen davalının 15/07/2012 tarihinde tahliye ettiği taşınmazı harabeye çevirdiğini belirterek 7.000 TL kira alacağı, 16.400 TL tadilat ve tamirat bedeli olmak üzere toplam 23.400 TL alacağın taşınmazın tahliye tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davanın zamanaşımına uğradığını, dava konusu yerde 16/03/2007-15/07/2012 tarihleri arasında daimi bekçi, bahçıvan, kapıcı, bakım, gözetim, tamirat, tadilat işlerinde çalıştığını ve sosyal hak olarak da villanın müştemilat olarak adlandırılan kapıcı dairesinde kira vermeksizin oturduğunu, kendisine her ay asgari ücret tutarında ücret ödemesi gereken davacının bu ücretleri ödemediğini, ... 2. İş Mahkemesinin 2014/666 E. ve 2014/667 E. sayılı dosyaları ile davacı aleyhine hizmet süresinin tespiti ve kıdem, ihbar alacaklarının tashilini teminen davalar açtığını, bu davaların iş ilişkisini kanıtlayacak nitelikte olduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davacının kesin delil sunamadığı ve aradaki kira ilişkisini ispat edemediği gerekçesiyle, kira alacağı yönünden davanın reddine, zarar ziyan tazmini yönündeki talebi açısından mahkemenin görevsizliğine, zarar ziyanın haksız fiil niteliğinde olduğundan talep halinde dosyanın yetkili ve görevli ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; ödenmeyen kira alacağı ve hor kullanmaya ilişkin tazminat istemine ilişkindir.
Dosya içerisinde bulunan taraflar arasındaki ... 2. İş Mahkemesinin 2014/667 E., 2015/660 K.sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı (iş bu davanın davalısı) tarafından davalının (iş bu davanın davacısı) taşınmazında daimi bekçi, bahçıvan, bakım, gözetim, tamirat, tadilat vs işlerini yaptığını ve zemin katında kira vermeden oturduğunu belirterek, 16/03/2007-15/07/2012 tarihleri arasında asgari ücretle çalıştığının tespiti talep edilmiş, mahkemece taraflar arasında kiracılık ilişkisi bulunduğu, kiracılık ilişkisi dışında herhangi bir işçi işveren ilişkisinin bulunmadığı, ..."ın, ..."e ait villada asgari ücret ile çalıştığı iddiasını ispat edemediği ve villanın alt katında kiracı olarak oturduğu kanaatiyle davanın reddine karar verilmiş, bu kararın temyizi üzerine Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 2016/2156 E., 2016/2878 K.sayılı ilamı ile mahkemenin hizmet tespitine ilişkin istemin reddi kararında bir isabetsizlik görülmediği belirtilerek, kararın diğer hususlarda düzeltilerek onanmasına karar verilmiş, söz konusu kararın 10.03.2016 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Dosya içerisinde bulunan ve taraflar arasındaki ... 2. İş Mahkemesinin 2014/666 E., 2016/449 K.sayılı dosyasının incelenmesinde ise; davacı ... (iş bu davanın davalısı) tarafından davalı ... (iş bu davanın davacısı) aleyhine açılan, kıdem, ihbar tazminatı ve alacak davası olduğu, ... 2. İş Mahkemesinin 2014/667 E., 2015/660 K.sayılı dosyasının bu dosya için bekletici mesele yapıldığı, kesinleşmesini müteakip, taraflar arasında bir hizmet akdinin varlığından söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin 05.05.2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece; taraflar arasında görülüp kesinleşen mahkeme kararlarının, taraflar yönünden kesin delil niteliği taşıdığı, aralarında işçi işveren ilişkisi değil, kira ilişkisi bulunduğu gözetilerek uyuşmazlığın çözümü gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu eksik incelemeyle hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.