Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/4443 Esas 2020/4631 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/4443
Karar No: 2020/4631
Karar Tarihi: 30.09.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/4443 Esas 2020/4631 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2019/4443 E.  ,  2020/4631 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, mirasbırakanları ...’ın adına kayıtlı 565 ada 19 parsel sayılı taşınmazdaki 3/16 payını mirastan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak 14.04.2010 tarihinde satış göstermek suretiyle davalı kardeşine temlik ettiğini, mirasbırakanın taşınmazdaki payını satmasını gerektirir bir durum olmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazda mirasbırakan ... tarafından davalıya temlik edilen çekişmeli payın iptali ile payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.
    Davalı, müteveffa ağabeyi ...’ın eşinden ayrıldığını, kendisini alkole verip çalışmayı bıraktığını, geçimini sağlayacak herhangi bir geliri olmadığını, ağabeyinin sigorta primlerini ödediğini, bedeli mukabilinde çekişme konusu payı satın aldığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
    İlk derece Mahkemesince, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; davalı yanın istinafı üzerine ...Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece, “Somut olaya gelince, davacı tanığının beyanlarıyla muvazaanın varlığı konusunda somut bir olgunun ortaya konulamadığı gibi davalı tanığı Ayşegül Otur’un ise davalıya olan 50.000 TL borcunu davalının isteği üzerine çekişme konusu payın satış bedeli olarak mirasbırakan ...’a ödediğini, mirasbırakanın sigorta primlerinin davalı tarafından yatırıldığını ifade ettiği, diğer davalı tanığı ...’ un da benzer mahiyette beyanda bulunduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan satış bedeli ile gerçek değer arasındaki farkın tek başına muvazaanın ispatında yeterli olmayacağı da açıktır. Hal böyle olunca, iddianın kanıtlanamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.” gerekçesi ile bozulması üzerine mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR-
    Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 10.00. TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 30.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.