Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/16541
Karar No: 2019/11020
Karar Tarihi: 25.06.2019

Hırsızlık - konut dokunulmazlığının ihlali - mala zarar verme - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2018/16541 Esas 2019/11020 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanıkların hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümler incelenmiştir. Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmiş, ancak sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümün adli para cezası ile verildiği için temyiz edilemeyeceği belirtilmiştir. Konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümler ise usul ve kanuna uygun bulunduğu gerekçesiyle onanmıştır. Ancak tekerrüre esas alınan ilamda TCK'nın 31/3. maddesinin uygulanması karşısında sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmaması bozmayı gerektirir, bu nedenle hükümler bozulmuştur. Sanıkların hırsızlık suçundan kurulan hükümleri de incelenmiştir. Ancak TCK'nın 143/1. maddesine atıfta bulunulmayarak savunma hakkının kısıtlanması ve etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma olanağı tartışılmadan karar verilmesi hatalı bulunmuştur. Kararda ise TCK'nın 26., 31/3., 53., 58/5., 58/6-7-8. ve 168. maddelerine atıfta bulunulmuştur.
13. Ceza Dairesi         2018/16541 E.  ,  2019/11020 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    I-)Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
    14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000. TL"ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 1.000 TL adli para cezasına ilişkin hükmün, cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazının tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
    II-)Sanık ... hakkında konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
    5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanığın temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
    III-)Sanık ... hakkında konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Sanığın tekerrüre esas alınan ilamında TCK"nın 31/3. maddesinin uygulanması karşısında; TCK"nın 58/5. maddesine göre suç işlediği sırada on sekiz yaşından küçük olan sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmayacağının gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasında sanık hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün “5237 sayılı TCK’nın 58/6-7-8. maddesi uyarınca sanık hakkında hükmolunan cezanın Bandırma Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/79- 2012/604 E-K sayılı ilamına konu hükümlülüğü nedeni ile mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, infazdan sonra sanık hakkında denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” ve şeklinde değiştirilmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    IV-)Sanıklar ..., ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-İddianamede uygulanması istenen kanun maddeleri arasında TCK"nun 143/1. maddesine yer verilmediği halde CMK"nın 226. maddesi uyarınca sanıklara ek savunma hakkı verilmeden TCK"nın 143. maddesi uygulanmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
    2-Şüphe üzerine sanık ..."e ulaşıldığında sanığın olayı doğrulayarak televizyonun çalındığı yer olarak katılanın evini gösterdiği ve televizyonun katılana teslim edildiği ancak katılanın duruşmada alınan beyanında televizyon için 120 TL masraf yaptığını beyan etmesi karşısında, iade kısmi kabul edilip katılandan, soruşturma aşamasında gerçekleşen kısmi iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızası olup olmadığı sorularak sonucuna göre sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/1-4 maddesinde tanımlanan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma olanağının tartışılması gerektiğinin gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
    Kabule göre de,
    Sanık ... hakkında kurulan hükümde "sanığın kovuşturmadan önce ve sonra müştekinin tüm zararını karşılamadığı anlaşıldığından TCK"nın 168 hükmünün sanık lehine uygulanmasına yer olmadığına", şeklinde karar verilmesinden sonra, sanık hakkında TCK"nın 168/2. maddesi uygulanması suretiyle çelişki yaratılması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 25.06.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi