Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/1437 Esas 2019/670 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1437
Karar No: 2019/670
Karar Tarihi: 05.02.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/1437 Esas 2019/670 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı tarafından satın alındığı iddia edilen taşınmazın 1/2 payı ile üzerindeki evin 1. katının mülkiyetinin davacıya ait olup olmadığı konusunda açılan davada, çekişmeli taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığı ve menkul mal niteliğinde olduğu belirlenmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi gereğince, tapuda kayıtlı olmayan taşınmazın zilyedi ispat edene kadar mülkiyet alıcısına geçmeyeceği hükme bağlanmıştır. Kararda, davacı ve davalının tanıklarının dinleneceği ve taşınmazın davalının zilyetliğinin ispat edilip edilmediği konusunda keşif yapılacağı belirtilerek, ilk kararın yasa hükümlerine uygun olmadığı gerekçesiyle davalının temyiz itirazlarının kabul edildiği ve hükmün bozulduğu ifade edilmiştir.
Kanun maddeleri: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi.
16. Hukuk Dairesi         2016/1437 E.  ,  2019/670 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucunda .../... İlçesi, ... Köyü çalışma alanında bulunan 111 ada 9 parsel sayılı 196,24 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., eşinin 1994 yılında şehit olması nedeniyle taşınmaz üzerine devlet tarafından iki katlı ev yaptırıldığını ve 1. katının kendisine verildiğini öne sürerek kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın 1/2"şer paylı olarak davacı ve davalı adına tapuya tesciline, üzerinde bulunan evin 1. katının davacıya, 2. katının davalıya ait olduğunun beyanlar hanesine şerh düşülmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece; davalının taşınmazı satın aldığını iddia etmesine rağmen bu hususta yazılı delil sunamadığı, davacının tanık dinletilmesine açık muvafakatinin bulunmadığı, taşınmazın değeri itibariyle satın almanın yazılı senet ile ispat edilebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Çekişmeli taşınmazın tapusuz olduğu, üçüncü kişinin bağışı ile Hazine"ye geçtiği, üzerine devlet tarafından iki katlı ev yapılarak şehit eşi olması nedeniyle evin 1. katının davacıya, 2. katının ise şehit olan eşinin dava dışı olan erkek kardeşine verildiği toplanıp değerlendirilen deliller ve tüm dosya kapsamı ile belirlenmiştir. Davacı; taşınmazın 1/2 payının kendisine ait olduğu iddiası ile dava açmış; davalı ise davalı taşınmazı davacıdan bedelini ödeyerek satın aldığını, tadilat ve tamirat yaptırdığını ve halen evde oturduğunu savunmuştur. Buna göre uyuşmazlık davacıya ait olan 1/2 payın mülkiyeti ve üzerindeki evin 1. katının satış yolu ile davalı tarafa geçip geçmediği noktasındadır. Çekişmeli taşınmaz tapuda kayıtlı olmayıp, menkul mal niteliğinde olup, zilyetliğin devri ile mülkiyet alıcısına geçer. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde, tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz malın, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edileceği düzenlenmiş olduğuna göre zilyetliğin her türlü delille ispatlanması mümkündür. Davalı da süresi içinde tanık deliline dayanmış ve tanıklarının isimlerini bildirmiştir.
    Hal böyle olunca; taşınmaz başında keşif yapılarak yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları dinlenilmek suretiyle taşınmazın davalının temyizine konu 1/2 payında ve evin 1. katında davalının ne zamandır ve hangi sebeple zilyet olduğu, iddia edildiği gibi davacıdan satın alınıp alınmadığı, buna göre davalının zilyetliğinin malik sıfatı ile olup olmadığı, lehine eklemeli ya da bağımsız zilyetlik yolu ile edinme koşullarının gerçekleşmiş olup olmadığı hususlarının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yasa hükümlerinin uygulanmasında yanılgıya düşülerek dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalının temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, 05.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.