Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/29053
Karar No: 2018/10724
Karar Tarihi: 15.11.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/29053 Esas 2018/10724 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalıya borç verdiği ancak borcun ödenmemesi üzerine borç sözleşmesi yaptıklarını ve davalının bu sözleşmeye uymadığını iddia ederek yabancı mahkeme kararının tenfizini talep etmiştir. Davalı ise ilamın zamanaşımı nedeniyle tenfiz edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkeme, icra kararının zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek davanın reddine karar vermiştir.
Tenfiz şartları, Türkiye Cumhuriyeti ile ilamın verildiği devlet arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma ya da o devlette Türk mahkemelerinden verilmiş ilamların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmünün ya da fiili uygulamanın bulunması, ilamın Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması veya davalının itiraz etmesi şartıyla ilamın, dava konusu veya taraflarla gerçek bir ilişkisi bulunmadığı halde kendisine yetki tanıyan bir devlet mahkemesince verilmemiş olması, hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması, ve o yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olmasıdır.
13. Hukuk Dairesi         2016/29053 E.  ,  2018/10724 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı, davalıya 25.000 DM borç verdiğini, davalının borcunu ödenmemesi üzerine borç sözleşmesi yaptıklarını ve davalının bu borç sözleşmesine uymadığını, bunun üzerine ... İcra Mahkemesi"ne başvurduğunu, yapılan yargılama neticesinde ... İcra Mahkemesi"nin 26/08/1994 tarih ve 94-2319571-0-2 dosya numaralı icra kararı ile davalıdan alacağının karara bağlandığını ve kararın davalıya 30/08/1994 tarihinde tebliğ edilerek kesinleştiğini, davalının yurtdışında mal varlığı olmadığından kararın icrasının mümkün olmadığını belirterek yabancı mahkeme kararının tanınmasını ve tenfizini, ayrıca davalının Türkiye"deki malvarlığını kaçırma ihtimali olabileceğinden davalının mallarına ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
    Davalı, yabancı mahkeme kararının 30/08/1994 tarihinde kesinleştiğini, ilamın ve alacağın üzerinden 10 sene geçtiğini, olayda gerek ilam gerekse alacak yönünden 10 senelik zamanaşımı sürenin geçtiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, dava konusu taraflar arasında imzalanan borç sözleşmesinin tarihinin 17/02/1994 tarihi olduğu, sözleşme içeriğinden borcun en geç 31/12/1994 tarihinde ödeneceğinin anlaşıldığı, ... İcra Hukuk Mahkemesi"nin 26/08/1994 tarihli kararı ile icra kararının verildiğinin ve bu kararın 30/08/1994 tarihinde davalıya tebliğ edilerek kesinleştiği olayda Borçlar Kanunu"nun 146. maddesinde öngörülen zaman aşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı eldeki dava ile ... İcra Mahkemesi’ne ait 26.08.1994 tarih ve 94-2319571-0-2 nolu kararının tanınması ve tenfizini talep etmiş, davalı ise ilamın ve alacağın zamanaşımı süresi dolduğundan davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece dava konusu taraflar arasında imzalanan borç sözleşmesinin tarihinin 17/02/1994 tarihi olduğu, sözleşme içeriğinden borcun en geç 31/12/1994 tarihinde ödeneceğinin anlaşıldığı, ... İcra Hukuk Mahkemesi"nin 26/08/1994 tarihli kararı ile icra kararının verildiği ve bu kararın 30/08/1994 tarihinde davalıya tebliğ edilerek kesinleştiği, bu nedenle Borçlar Kanunu"nun 146. maddesinde öngörülen zaman aşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Kanunu"nda kabul edilen sisteme göre, tenfiz hâkimince, yabancı mahkeme kararı esastan incelenemez ve hukuka uygunluğu denetlenemez. Şu durumda tenfiz hâkiminin, tenfiz şartları dışında, ilamın içeriği üzerinde incelemede bulunma hak ve yetkisi bulunmamaktadır. Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 54. maddesinde tenfiz şartları “...a) Türkiye Cumhuriyeti ile ilâmın verildiği devlet arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma yahut o devlette Türk mahkemelerinden verilmiş ilâmların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmünün veya fiilî uygulamanın bulunması, b) İlâmın, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması veya davalının itiraz etmesi şartıyla ilâmın, dava konusu veya taraflarla gerçek bir ilişkisi bulunmadığı hâlde kendisine yetki tanıyan bir devlet mahkemesince verilmiş olmaması, c) Hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması, ç) O yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olması” şeklinde düzenlenmiştir. O halde mahkemece tenfizi istenen kararın kesinleşme şerhini gösterir apostil şerhli aslı ve onanmış örneğinin dosyada mevcut olup olmadığı, Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 54. maddesinde yer alan tenfiz şartlarının bulunup bulunmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanlış gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi