16. Hukuk Dairesi 2016/1425 E. , 2019/668 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda ... İlçesi, ... Köyü çalışma alanında bulunan 109 ada 18, 110 ada 11, 192 ada 1, 193 ada 2 parsel sayılı 3.490.55, 1.427.82, 97,93 ve 3.598,79 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, miras yoluyla gelen hakka dayalı olarak taşınmazların miras payları oranında adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Yargılama sırasında ... ve ... aynı nedenle davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2013/211 Esas, 2013/229 Karar sayılı mirasçılık belgesindeki payları oranında davacılar ve müdahiller adına tapuya tesciline kalan payın davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece "çekişmeli taşınmazların kök muristen kaldığı, ölümüyle mirasçıları arasında bir taksimin olmadığı, muris tarafından sağlığında bir kısım yerler mirasçılarına bağışlanmışsa da, murisin birden fazla olan eşleri ve çocukları arasında ayırımcılık yaptığı gerekçesiyle" yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli olmadığı gibi hükmün gerekçesi dahi yasal düzenlemelere uygun bulunmamaktadır.
Taşınmazların öncesinde tarafların kök murisi ... kaldığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Çözümlenmesi gereken husus murisin sağlığında taşınmazlarını mirasçılarından bir kısmına bağışlayıp bağışlamadığı, bağışlamamış ise, ölümünden sonra mirasçıları arasında usulüne uygun şekilde taksim yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.
Taşınmazların öncesinin tapusuz olması nedeniyle menkul mal hükmünde olduğu, maliki tarafından zilyetliğinin devredilmesi şartıyla istediği şekilde bağışlayabileceği, satabileceği, diğer bir anlatımla tapusuz taşınmazlarda muvazaa ileri sürülemeyeceğinden murisin mirasçıları arasında adil olma, tüm mirasçılarının paylarını gözetme gibi yükümlülüğü de bulunmamaktadır. Keşifte dinlenen yerel bilirkişiler ve tanıklar murisin bir kısım yerlerini sağlığında bir kısım mirasçılarına bağışladığını beyan etmekte ise de bu beyanlar da, hem kendi içinde hem de birbiriyle çelişkili olup, çelişkiler de giderilmemiştir. Ayrıca muris ... çekişmeli taşınmazlar dışında ..."da birden fazla sayıda evinin bulunduğu, bu evleri de bir kısım davacılar olan son eşi ile çocuklarına bıraktığı beyan edilmesine rağmen bu taşınmazların akıbeti araştırılmamış, taraflara bu hususta delil sunma imkanı verilmemiştir.
Hal böyle olunca, öncelikle taraflara çekişmeli taşınmazlar dışında murisin başkaca taşınmazları olup olmadığı hususunda beyanda bulunmaları için süre verilmeli, beyanda bulunulduğu taktirde tapu kayıtları dosya arasına getirtilmeli, daha sonra; önceden dinlenen bilirkişiler dışında üç kişilik yerel bilirkişi heyeti ile önceki keşifte dinlenen yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları huzuru ile taşınmazlar başında keşif yapılmalı, yerel bilirkişiler ve tanıklardan çekişmeli taşınmazların tamamının ya da bir bölümlerinin muris tarafından sağlığında mirasçılarının bir kısmına bağışlanıp bağışlamadığı, bağışlanmış ise zilyetliğin devredilip devredilmediği, devredilmiş ise kimin ne zamandan beri nasıl kullandığı, bağışlanmamış ise ölüm gününden sonra mirasçıları arasında usulüne uygun şekilde bir taksim yapılıp yapılmadığı, çekişmeli taşınmazlar dışında murisin malvarlığına ait başkaca taşınmazlar olup olmadığı, varsa murisin bu taşınmazlar üzerinde nasıl bir tasarrufta bulunduğu hususlarında olaylara dayalı olarak beyan alınmalı, beyanlar arasında çelişki olması halinde usulüne uygun şekilde giderilmeye çalışılmalı; fen bilirkişisinden keşfi izlemeye elverişli, yerel bilirkişi ve tanıklarca taşınmazların bir kısmının bağışlandığının ifade edilmesi halinde bu bölümleri gösterecek şekilde rapor istenilmeli, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Hal böyle olunca; mahkemece eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilmesi isabetsiz olup davalının temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 05.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.