Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2013/35239 Esas 2014/1351 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/35239
Karar No: 2014/1351
Karar Tarihi: 21.01.2014

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2013/35239 Esas 2014/1351 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2013/35239 E.  ,  2014/1351 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Karabük İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 01/11/2013
    NUMARASI : 2012/224-2013/199

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
    Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu, itiraz dilekçesinde; 30.05.2010 vade tarihli 106.000TL bedelli bonodaki imzanın kendisine ait olmadığını, 30.09.2011 vade tarihli 6.000TL bedelli bononun ise boş olarak verildiğini, anlaşmaya aykırı doldurulduğunu, zamanaşımına uğradığını ileri sürerek takibin iptalini talep etmiş, daha sonra da borçlu vekili 25.07.2013 havale tarihli dilekçesinde 30.05.2010 vade tarihli 106.000TL bedelli bononun tahrif edildiğini beyan etmiştir.
    Mahkemece 6.000TL bedelli senet bakımından alacaklının davayı kabul ettiği, 106.000TL bedelli senedin ise tahrif edildiği anlaşıldığından takibin durdurulmasına karar verilmiştir.
    Poliçe metninde tahrifatı düzenleyen ve 6762 Sayılı TTK"nun 690. maddesinin göndermesiyle bonolara da aynen uygulanması gereken aynı Kanunun 660. maddesine göre, bir poliçe metninin tahrif edildiği hallerde, tahrifattan sonra poliçe üzerine imza koymuş olanlar tahrif edilmiş metin gereğince; tahrifattan önce imza koyanlar ise, eski metne göre sorumlu olurlar. Yasanın bu hükmü, öğretide “imzaların bağımsızlığı” olarak adlandırılan ilkenin gereği ve sonucudur (HGK"nun 07.04.2004 tarih ve 2004/19-118,205 sayılı kararı).
    HUMK"nun 298. maddesine göre; senetteki çıkıntı, kazıntı veya silinti ayrıca tasdik edilmemiş ise, inkar halinde yok hükmündedir. Bu nedenle senet üzerinde yapılan değişikliklerin geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onaylanması gerekir. Onaylanmamış çıkıntı, kazıntı veya silintinin tespit edilmesi halinde, senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılır.
    Somut olayda, Karabük Cumhuriyet Başsavcılığınca Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü"nden aldırılan uzmanlık raporunda; 30.05.2010 vade tarihli 106.000TL bedelli bonodaki imzanın borçlu elinden çıktığı, inceleme konusu senedin değerinin tahrifen “6000”TL"den “106000”TL"ye yükseltildiği belirtilmiştir. Senetteki bu değişiklikler tanzim eden tarafından paraflanmamıştır. Bu durumda senedin değişiklik öncesi durumuna göre değerlendirme yapılır. Yani anılan bono 6.000TL bedelli kabul edilir.
    Bu durumda mahkemece, itirazın kısmen kabulü ile 30.05.2010 vade tarihli bono bakımından takibin 100.000 TL"lik asıl alacak ve ferileri yönünden, 30.09.2011 vade tarihli bono bakımından ise takibin 6000 TL"lik asıl alacak ve ferileri yönünden durdurulması gerekirken takibin tümden durdurulmasına karar verilmesi isabetsizdir.
    SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.