Esas No: 2022/1097
Karar No: 2022/8699
Karar Tarihi: 29.03.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/1097 Esas 2022/8699 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, hakaret suçundan sanık ...'ın cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. Katılanın vekili, zorunlu müdafi olarak atanmıştı ve vekalet ücreti sanıktan alınarak katılana verildi. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, bu kararı kanun yararına bozmak istedi. Kararda, 5320 Sayılı Kanun'un Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 13. maddesi gereği, soruşturma ve kovuşturma makamlarının istemi üzerine baro tarafından görevlendirilen müdafi ve vekile, avukatlık ücret tarifesinden ayrık olarak, Türkiye Barolar Birliğinin görüşü de alınarak Adalet ve Maliye bakanlıkları tarafından birlikte tespit edilecek ücret, Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla yer alan ödenekten ödenir. Bu ücret, yargılama giderlerinden sayılır. CMK’nın 309. maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına karar verildi. Kanun maddeleri: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/2, 125/1, 62/1, ve 52/2; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5, 309. maddesi.
"İçtihat Metni"
KARAR
Sesli yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/2 delaletiyle 125/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1.500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, kendisini vekil ile temsil ettiren katılan yararına 4.080,00 Türk lirası vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesine dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin ... tarihli ve 2018/286 esas, 2021/131 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarihli ve ... değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, ... gün ve ... sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Benzer bir konuya ilişkin olarak Yargıtay ... Ceza Dairesinin ...tarihli ve ... karar sayılı ilamında "Suça sürüklenen çocuk müdafinin, vekaletnameli avukat olmayıp zorunlu müdafi olarak atanması karşısında, suça sürüklenen çocuğa vekalet ücreti takdir edilmemesinde isabetsizlik bulunmadığından suça sürüklenen çocuk müdafinin, vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,..." şeklinde belirtildiği üzere, somut olayda, katılan... ile vekili Avukt ...arasında kurulmuş bir vekalet ilişkisi bulunmadığı, adı geçenin zorunlu müdafilik kapsamında adli yardım görevi ifa ettiği anlaşıldığından, itirazın bu sebeple kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5320 Sayılı Kanun'un Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 13. maddesinde; "Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince soruşturma ve kovuşturma makamlarının istemi üzerine baro tarafından görevlendirilen müdafi ve vekile, avukatlık ücret tarifesinden ayrık olarak, Türkiye Barolar Birliğinin görüşü de alınarak Adalet ve Maliye bakanlıkları tarafından birlikte tespit edilecek ücret, Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla yer alan ödenekten ödenir. Bu ücret, yargılama giderlerinden sayılır." hükmüne yer verilmiştir.
Katılan vekilinin baro tarafından görevlendirilen vekil olduğu, vekaletnameli avukat olmadığı anlaşılmakla, katılan lehine sanık aleyhine vekalet ücretine hükmolunamayacağı, katılana barodan atanan vekile 5320 Sayılı Kanunun 13. maddesine göre, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Görevlendirilen Müdafi ve Vekillere Yapılacak Ödemelere ilişkin tarifeye göre yargılama gideri olarak vekillik ücreti belirlenmesi gerektiği, ancak yaşı küçük olmayan mağdura CMK'nın 234/5. maddesinde belirtilen suç da olmadığı halde hatalı olarak avukat görevlendirildiği, bu hatanın sanığın kusurundan kaynaklanmadığından vekil ücretinin sanıktan tahsil edilmeyip Hazine üzerinde bırakılması gerektiğinin gözetilmemesi karşısında; itiraz merciince itirazın bu gerekçeyle kabulü yerine reddine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Sanık ... hakkında hakaret suçuna ilişkin ...Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarihli ve ...değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- CMK’nın 309. maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, ... tarihinde oy birliğiyle karar verildi.