14. Hukuk Dairesi 2019/851 E. , 2019/7319 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09/03/2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 22/10/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Davacı, ihale ile davalı Belediyeden satın aldığı 769 ada 14 parsel sayılı taşınmazın tapu iptali ile tescilini istemiştir.
Davalı vekili, ihale anında taşınmaz üzerinde birçok haciz olduğunu, bu sebeple dava konusu taşınmazı devrinin davacıya verilemediğini, dava konusu taşınmazın satışına ilişkin işlemlerde usül ve yasaya aykırı yönler bulunduğunu,, davacının taşınmazın üzerinde hacizler bulunduğunu bile bile ihaleye katılarak dava konusu taşınmazı satın almasının iyi niyetli kabul edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Amme Alacaklarının Tahsili Hakkındaki Kanunun 73. maddesi uyarınca borçlu, alacaklı amme idaresinin muvafakatini almaksızın hacizli mallar üzerinde tasarrufta bulunamayacağı bu sebeple davalı tarafından her ne kadar dava konusu taşınmazın davacının alacağına mahsuben satışı yapılmışsa da taşınmaz üzerinde kamu alacağından dolayı haciz bulunduğu ve dava konusu taşınmazın satışından önce mezkur madde uyarınca kamu idaresinden muvafakatin alınmadığı bu sebeple ilgili taşınmazın satışının kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile dava reddedilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere, mülga 1580 sayılı Belediye Kanununun 70 ve 13.07.2005’te yürürlüğe giren 5393 sayılı Belediye Kanununun 18/e maddesinde Belediye Meclisinin “…Taşınmaz mal alımına, satımına, takasına, tahsisine, tahsis şeklinin değiştirilmesine veya tahsisli bir taşınmazın kamu hizmetinde ihtiyaç duyulmaması halinde tahsisin kaldırılmasına; üç yıldan fazla kiralanmasına ve süresi otuz yılı geçmemek kaydıyla bunlar üzerinde sınırlı aynî hak tesisi…” konularında karar vereceği düzenlenmiştir. Bunun yanı sıra 5393 Sayılı Yasanın 34/g maddesinde de “…Taşınmaz mal satımına, trampasına ve tahsisine ilişkin meclis kararlarını uygulamak; süresi üç yılı geçmemek üzere kiralanmasına…” Belediye Encümeni tarafından karar verileceğini belirten hüküm uyarınca, Belediye Meclisi taşınmaz satımında Belediye Encümeni’ne yetki verebilir. 1580 Sayılı Belediye Kanununun 70 ve 83. maddelerine yorum getiren gerek adli gerekse idari yargı kararlarında belediye taşınmazlarının satışına karar verme yetkisinin, belediye meclislerine ait olduğu ilkesi benimsenmiş ve yargısal uygulama istikrar kazanmış iken bu defa 13.07.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5393 Sayılı Yasa ile 1580 sayılı Belediye Kanunu iptal edilmiş ve 5393 Sayılı Yasanın 18/e ve 34/g maddesi hükmü ile belediyeye ait taşınmazların satışı yine belediye meclisinin kararına bağlı kılınmış, meclisin kararı doğrultusunda belediye encümeninin tasarrufa yetkili olduğu benimsenmiştir.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; 07.06.2004 tarihli Belediye Meclisi ve 06.09.2006 tarihli Belediye Encümeni Kararları ile dava konusu 14 parselin yapılan ihale sonucu davacıya satışının yapıldığı, bedelinin davacı tarafından ödendiği anlaşılmaktadır. Dosya içine gelen son tapu kaydında tescile engel olan kamu hacizlerinin kalkmış olduğu ve davacıya yapılan satışın geçerli olduğu anlaşılmakla gerekirse üzerindeki takyidatları ile birlikte davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı nedenlerle reddi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
06/11/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.