Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/4835 Esas 2017/2121 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4835
Karar No: 2017/2121
Karar Tarihi: 15.03.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/4835 Esas 2017/2121 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İçtihat metni, Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen bir menfi tespit davasıyla ilgilidir. Davacılar ve davalı arasındaki sözleşmeye göre, davalının ödenecek ücret cironun %10'u olacak şekilde, müvekkili işletmeye dair reklam yapması konusunda anlaşma sağlandı. Bu bedelin teminatı olarak da davacılar keşideci ve kefil olarak yer aldıkları bir senet davalıya verildi. Ancak davalı, sözleşmenin herhangi bir maddesinin ihlal edilmesi durumunda senedi tahsil etme yetkisine sahipken, davacıların sözleşmeye uygun hareket etmesine rağmen senedi kötüniyetli olarak takibe koymuştur. Bu nedenle davacılar, senetten dolayı borçlu olmadıklarının tespiti istemiyle dava açmıştır.
Mahkeme, senedin teminat senedi olduğunu dinlediği tanık beyanlarıyla tespit etmiştir. Ancak, davalı tarafın savunmasını destekleyecek delil sunmadığından dolayı, savunma yönünde bir karar verilmiştir. Bu karar, icra takibine konu olan senedin bedelsizliği iddiasıyla açılan bir menfi tespit davasına ilişkindir.
Ayrıca, mahkeme sözleşmedeki hükümlerin değerlendirilip senedin bedelsizliği konusundaki iddia yönünden taraflara ispat imkanı tanınması gerektiğini belirtmiş, ancak bu yönde bir inceleme yapılmadan yazılı şekilde karar ver
19. Hukuk Dairesi         2016/4835 E.  ,  2017/2121 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacılar vekili, müvekkilleri ve davalı arasında yapılan sözleşme uyarınca müvekkili ..."in işlettiği tesisin tanıtım ve organizasyonu ile ilgili reklamın davalı tarafça yapılması konusunda anlaştıklarını, davalıya ödenecek ücretin ise cirodan %10 pay şeklinde tespit edildiğini ve bu bedelin teminatı olarak da davacıların keşideci ve kefil olarak yer aldıkları davaya konu senedin davalıya verildiğini, davalının teminat olarak verilen senedi tahsil etme yetkisinin ancak müvekkili ..."in sözleşmenin bir ya da birkaç maddesini ihlal etmesi halinde mümkün olmasına rağmen sözleşmeye uygun davranan müvekkili aleyhine davalının söz konusu senedi kötüniyetli olarak ve haksız kazanç elde etmek amacıyla takibe koyduğunu ileri sürerek, müvekkilinin icra takibine konu senetten dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, söz konusu tesis ile müvekkilinin alakasının olmadığını, müvekkilinin bununla ilgili bir sözleşme yapmadığını, davacının senedin teminat olarak verildiği iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılamaya göre, kural olarak teminat senedi iddiasının yazılı delille ispatlanması gerektiği, yazılı delilin bir istisnasının ise yazılı delil başlangıcı olduğu, dosya içerisinde yer alan taraflar arasındaki imzalanmış sözleşmenin söz konusu senet açısından yazılı delil başlangıcı sayılması gerektiği, bu durumda davacının senedin teminat senedi olduğunu tanık delili ile ispat edebileceği, dinlenilen tanık beyanlarına göre davaya konu senedin teminat senedi olduğunun anlaşıldığı, ispat yükünün artık senedin teminat senedi olmadığını iddia eden davalı tarafa geçmiş olmasına rağmen davalının savunmasını destekler delil sunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Dava, icra takibine konu olan senedin bedelsizliği iddiası ile açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki sözleşme uyarınca icra takibine konu olan 80.000 TL bedelli senedin teminat amacıyla verildiği tarafların kabulündedir. Sözleşmede, " bu maddelerin birkaçı ya da birinin ihlali durumunda karşı taraf yukarıda belirtilen 80.000 YTL"lik senetten istediği miktarını tahsil etme yetkisine sahiptir. " şeklinde hüküm bulunmaktadır. Mahkemece sözleşme hükümleri değerlendirilip senedin bedelsizliği konusundaki iddia yönünden taraflara ispat imkanı tanınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönde bir inceleme yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.


    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.