10. Hukuk Dairesi 2011/17432 E. , 2013/1953 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davacının yaşlılık aylığına konulan haczin kaldırılması, kesintilerin faiziyle iadesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava dışı .....A.Ş.’nin ödenmeyen prim borçlarından kaynaklanan Kurum alacaklarının tahsili amacıyla yapılan takip nedeniyle, ilgili ticaret mahkemesi kararı ile şirket hakkındaki tüm takip işlemlerinin durdurulduğundan, şirketin ortağı ve üst düzey yöneticisi olduğundan bahisle, 22.5.2009 tarihli haciz bildirisi üzerine davacının yaşlılık aylığına haciz konulduğu anlaşılmaktadır.
6183 Sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir. Bu bağlamda borçtan dolayı cebren tahsile geçmeden önce anılan Kanunun 55. maddesi hükmünde öngörülen bilgilerin tümünü içeren bir ödemeye çağrı yazısının “ödeme emri” nin tebliğ edilmesi yasal zorunluluktur. Bir başka ifade ile kamu alacağı için “ödeme emri” çıkarılmadan haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulması kanuna aykırıdır.
Somut olayda da; öncelikle anılan haciz yazısında belirtilen takip /takipler nedeniyle davacıya ödeme emri tebliğ edilip edilmediği, böylece şirketin borçları nedeniyle davacı hakkında kesinleşen bir icra takibinin bulunup bulunmadığı irdelenmelidir.
Davacı hakkında kesinleşen bir icra takibinin bulunması halinde, "Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. " şeklindeki 5510 sayılı Kanunun 88. maddesi kapsamında, davacının sorumluluğuna gidilebilmesi için, şirketteki sıfatı, borç tahakkuk dönemleri itibariyle araştırılmalıdır.
Mahkemece, belirtilen hukuki ve fiili durumlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 12.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
S.A.
T.H. : Selin KAN