Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3240
Karar No: 2019/4790

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/3240 Esas 2019/4790 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/3240 E.  ,  2019/4790 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 23/10/2017 tarih ve 2016/1016 Esas 2017/823 Karar sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nce verilen 05/04/2018 tarih ve 2018/319-2018/328 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı TEDAŞ arasında 24/07/2006 tarihinde İHDS imzalanarak, sözleşmede belirtilen bölgedeki dağıtım işlerinin müvekkili şirkete devredildiğini, İHDS"den önce iş ve işlemlerden doğan kişilerin hak ve taleplerinden sözleşme hükümlerince davalının sorumlu olduğunu, dağıtım faaliyetlerinin davalı TEDAŞ tarafından yürütüldüğü dönemde meydana gelen olay nedeniyle Adana 1. İş Mahkemesi"nin 2005/466 Esas 2010/241 Karar sayılı dosyasında davanın kısmen kabulüne karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, müvekkilinin Adıyaman 1.İcra Müdürlüğü"nün 2012/1148 sayılı dosyasında yapılan ilamlı takip nedeniyle 112.406,00 TL ödemek zorunda kaldığını, yapılan ödemelerden davalının sorumlu olduğunu belirterek, 112.406,00 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekil, alacağın zamanaşımına uğradığını, Toroslar Elk. Dağ. A.Ş"nin hisse devri suretiyle yapılan özelleştirme işleminden sonra şirket hisselerinin devredildiği, özelleştirme ihale şartnamesi ve sözleşme hükümlerine göre davacının söz konusu bedeli talep edemeyeceğini, şirket bilançosunun kabul edilerek, hisselerin devralındığını, mahkeme kararında bahsi geçen alacağın talep edilemeyeceğini, İHDS"nin 7.2 maddesi gereğince davayı müvekkiline ihbar etmesi gerektiği halde ihbar etmediğini, yükümlülüğünü yerine getirmeyen davacının davaya ilişkin faiz ve icra giderlerini talep edemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, Adana 1. İş Mahkemesi"nin 2005/466 Esas 2010/241 Karar sayılı ilamı ile dava dışı Abuzer Aydın"ın 15/03/2002 tarihinde meydana gelen iş kazası sebebiyle açmış olduğu tazminat davasında 30.000,00 TL manevi tazminatın 15/03/2002 tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verildiğini, ilamın Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 2010/9136 esas 2012/3426 karar sayılı ilamı ile onanmak suretiyle kesinleştiğini, mahkeme ilamının Adıyaman 1. İcra Müdürlüğü"nün 2012/1148 sayılı takip dosyası ile icraya konulduğunu ve davacının takip borcuna istinaden davacının icra dosyasına 10/04/2012 tarihinde 112.406,00 TL ödeme yaptığını, davacı yan ile davalı arasında 24/07/2006 tarihinde işletme hakkı devir sözleşmesinin akdedildiğini, akdedilen sözleşmenin 7.4 ve 7.6 maddeleri uyarınca ödenen bedelden davalının sorumlu olduğunu, ihtilafın sözleşmeden önceki dönemde (15/03/2002) ortaya çıkmış olması ve ihtilafın mülkiyet ihtilafı olmaması nedeniyle davacının ihbar yükümlülüğünün bulunmadığından icra dosyasına ödediği 112.406,00 TL"yi davalıdan talep edebileceği, her iki tarafın tacir olması sebebiyle davacının avans faizi isteminde bulunabileceği kabul edilerek 112.406,00 TL"nin ödeme tarihi olan 10/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Karar davalı tarafından istinaf edilmiştir.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nce, ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tarafların temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 5.758,45 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 24/06/2019 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.


    KARŞI OY

    Enerji sektöründeki özelleştirmelerin 4046 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından gerçekleştirileceği 4628 sayılı Yasa ile düzenlenmiş, 02.04.2004 tarih ve 2004/22 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı ile TEDAŞ özelleştirme kapsam ve programına alınmış, davacı şirketinde dahil olduğu 20 şirket, Türkiye"deki dağıtım bölgelerinde dağıtım lisansına sahip olarak 01.03.2005 tarihi itibariyle sermayesinin tamamı TEDAŞ"a ait olmakla birlikte, TEDAŞ"tan ayrı birer tüzel kişiliğe sahip olarak faaliyete başlamıştır.
    TEDAŞ tarafından 20 adet dağıtım şirketi kurulduktan sonra herbiri ile ayrı ayrı 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi imzalanmıştır.
    Davacı şirket, tüm hisseleri davalı TEDAŞ"a ait olmak üzere 04.10.2013 tarihine kadar faaliyet göstermiş, bu süreçte özelleştirme işlemleri yürütülmüş, özelleştirmenin tamamlanmasıyla birlikte davacı şirketin hisselerinin tamamı ...ne devredilerek 04/10/2013 tarihli hisse satış sözleşmesi akdedilmiştir.
    Dava konusu ödeme, davacıya ait hisselerin tamamının kamuya ait olduğu, 04/10/2013 tarihli hisse satış sözleşmesinden önce yapılmıştır.
    Özelleştirme aşamasında 04/10/2013 tarihinde ...tarafından düzenlenen ve beyan edilen devre esas mizan kayıtları temel alınarak “devre esas” bilanço düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirilmiş olup dava konusu ödeme bilançoda yer almaksızın işlemler ikmal edilmek suretiyle ...nin özel sektöre devri gerçekleştirilmiştir.
    Bu halde, devre esas bilanço düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirildiğinden, davalı TEDAŞ"tan geçmiş döneme ilişkin herhangi bir talepte bulunulamaz.
    Keza, 04.10.2013 günlü Hisse Satış Sözleşmesi"nin 9.3 maddesinde de “alıcının, basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle” ...... şirketlerin sözleşme tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir ve teslim aldığı, şirketler hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığı veya benzer iddiaları ileri süremeyeceği, hisselerin devrinin gerçekleşmesinin ardından, ayıba ve zapta karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiili veya hukuki nedene dayanarak talepte bulunamayacağı .....” hükmü karşısında da davalının sorumluluğundan söz edilmesi mümkün değildir.
    Diğer taraftan 04.10.2013 günlü sözleşmenin 9.4 maddesinde düzenlenen “şirketlerde yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden, kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi şirketlerin sorumlu olduğu, bu hususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmelerle ilgili olarak alıcının ve şirketlerin idare ve TEDAŞ"ı ilzam edecek hiçbir başvuru ve rücu hakkı bulunmadığı” hükmü de davalının sorumluluğunun olmadığını göstermektedir.
    Ayrıca, özelleştirme sürecinde, taraflarca takip edilen dosyalara ilişkin listeler hazırlanarak tesbit tutanakları düzenlenmiş olup, dava konusu ödemeye ilişkin dava ve icra dosyası bu tutanaklarda yer almamaktadır.
    Hisselerin tamamının kamuya ait olduğu 04/10/2013 tarihi öncesi, yapılan ödeme nedeniyle davacının (devir öncesi) 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi"ne istinaden yine hisselerinin tamamı kamuya ait bulunan davalı TEDAŞ"tan dava konusu alacağı talep etmesi nasıl mümkün değil ise, 04.10.2013 tarihli hisse devir sözleşmesi ile tamamen el değiştiren davacının, kendisi tarafından yapılmayan ödemeyi, kesinleşen devre esas bilançolarda yer almaması nedeniyle davalıdan talep etmesi de hukuken mümkün değildir.
    Aksi düşüncenin kabulü, davacı yönünden sebepsiz zenginleşme, davalı yönünden ise ikinci kez aynı parayı ödeme sonucu doğuracaktır.
    Sonuç olarak, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi kapsamında bulunmaması nedeniyle 04.10.2013 günlü Hisse Satış Sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğinden, 04.10.2013 günlü sözleşmeden önce gerçekleşen dava konusu ödemeden dolayı, 04.10.2013 sözleşmenin 9.3 ve 9.4 maddeleri gereğince davalının sorumluluğu bulunmadığından davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile davanın reddine karar verilmek üzere istinaf mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerekirken, bu yöne ilişkin davalının temyiz isteminin reddiyle yazılı gerekçe ile kararın onanmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi