14. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/607 Karar No: 2019/7313 Karar Tarihi: 06.11.2019
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/607 Esas 2019/7313 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı köyler, Arhavi ilçesi ve ... ilçesi sınırları dahilinde bulunan belirli yaylaların kendilerine ait olduğunu ve davalı köylerin bu yaylalara haksız müdahalede bulunduğunu iddia ederek yaylaya elatmanın önlenmesi ve yapıların kal’i istemiyle dava açtılar. Davalı köylerin vekili ise iddia edilen yerlerin kadimden beri ve halen kendileri tarafından kullanıldığını savundu. Mahkeme, davanın reddine karar verdi. Ancak davacıların temyiz başvurusunu inceleyen Yargıtay, kararın eksik bir inceleme ve araştırma ile verildiğini belirterek kararı bozdu. Yargılamanın iadesi istenerek, yerlerin kesin olarak tespit edilmesi, mahallî bilirkişiler ve fen bilirkişileriyle keşif yapılması ve sonucuna göre yeni bir karar verilmesi gerektiği belirtildi. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise açıklanmamıştır.
14. Hukuk Dairesi 2019/607 E. , 2019/7313 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.01.2014 gününde verilen dilekçe ile yaylaya elatmanın önlenmesi, kal talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı köyler vekili bir kısmı ... ilçesi, bir kısmı da ... ilçesi idari sınırları dahilinde bulunan doğusu:... Güneye doğru uzayan ... Aşiti, ... Tepesinin Silsilesini teşkil eden ...Tepesi ve Vakıf Aşiti yerleri arasında kalan yaylalardan kadimden beri davacı köylerin ve bir kısım ... sınırları içerisinde bulunan mahalle sakinleri tarafından kullanıldığını, Fındıklı Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/01/1971 tarih ve 1958/100 Esas, 1971/4 Karar sayılı kesinleşmiş mahkeme ilamı ile doğusu: ... Güneye doğru uzayan ... Tepesinin Silsilesini teşkil eden ... Tepesi ve Vakıf Aşiti yerleri arasında kalan yaylalardan kadimden beri ... Köylerinin zilyetlik ve intifakında olduğu, davalı Arhavi Köylerinin seferberlikten sonra yavaş yavaş buralarda hayvan otlatıp bilahare ev inşa ederek müdahalede bulunduklarından haksız müdahalelerinin önlenmesi ve belirtilen sınırlar içerisindeki yapıların kal’ini istemiştir. Davalı köyler vekili, yargılamaya konu taşınmazların kadimden beri ve halen davalı köyler halkı tarafından kullanıldığını, geleneksel yayla evleri inşaa ederek ikamet ettiklerini dava dilekçesinde sınırları belirtilen bölge ...,... Yaylasının bir bölümünü kapsadığını, bu yaylaların tamamı Arhavi ilçesi ile çoğrafi bütünlük taşıyan yaylalar olduğunu, bölgede akmakta olan Çatak ve Abu Deresinin doğal sınır olduğunu, davacı köylerde yaşayan insanlar bu yaylalardan hiçbir zaman istifade etmediklerini, yayla evi inşa etmediklerini, kadim kullanımlarının olmadığını, Çatak Deresi ve Abu Deresinin diğer yakasında yer alan ...,... Yaylaları davacı köylerde yaşayan insanlar tarafından kullanıldığını, davacı köy tüzel kişilikleri adına verilen bir tahsis kararı bulunmadığını belirterek haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, kadimlik iddiasına dayalı yaylaya elatmanın önlenmesine ilişkindir. Davacı, dava dilekçesinde Fındıklı Asliye Hukuk Mahkemesinin 1958/100 Esas, 1971/4 Karar sayılı karara dayanmıştır. Yargılama sırasında dava konusu yer 207 ada 1 parsel olarak sınırlandırılmış olduğundan taraflar arasında çekişmeli olan kullanım hakkı sahibinin kesin olarak tesbiti gerekir. Davacı tarafın dayandığı 1958/100 Esas sayılı dosya bulunamamış ise de karara karşı yargılamanın iadesi isteminde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Yargılamanın iadesi istemine ilişkin dosya var ise getirilmeli ve kesinleşmiş karar yöreyi bilen mahalli bilirkişi eşliğinde zemine uygulanmalı,hangi yerleri kapsadığı açıkça tesbit edilerek fen bilirkişisine keşfi izlemeye uygun kroki düzenletilmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması doğru görülmediğinden bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.11.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi