10. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/16993 Karar No: 2013/1945
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2011/16993 Esas 2013/1945 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı Kurum ile davası olan davalı arasındaki davalı hakkında verilen hüküm, davalıya usulünce tebliğ edilmediği için usulsüzdür. Mahkeme kararı, yasal düzenlemelerin dikkate alınmasıyla dosyanın mahalline geri çevrilmek üzere kabul edildi. Kanun maddeleri olarak; 6099 sayılı Kanun'un 3. maddesi ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesi ve 6099 sayılı Kanun'un 5. maddesi ile eklenen fıkra, 7201 sayılı Kanun'un 21. maddesi açıklandı.
10. Hukuk Dairesi 2011/16993 E. , 2013/1945 K.
"İçtihat Metni"
... adına Av. ... ile ... aralarındaki dava hakkında ... 2. İş Mahkemesinden verilen 06.05.2011 günlü ve 2010/174-2011/417 sayılı hükmün, temyizen incelenmesi davacı Kurum avukatı tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Bazı maddeleri dışında 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 3.maddesi ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanununun 10.maddesine göre "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Şu kadar ki; kendisine teblig yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması caizdir." Yine, 6099 sayılı Kanunun 5. maddesi ile eklenen fıkra da gözetildiğinde, 7201 sayılı Kanunun 21. maddesinde, “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır. Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır. Muhtar, ihtiyar heyeti azaları, zabıta amir ve memurları yukarıdaki fıkralar uyarınca kendilerine teslim edilen evrakı kabule mecburdurlar.” Davalı ..."a dava dilekçesinin iade edildiği adrese gıyabi hükmün tebliği usulsüz olup; Mahkemce, gıyabi hükmün davalıya yukarıda belirtilen hükümler dikkate alınarak usulünce tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3.maddesindeki düzenleme gereği, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432.maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, davacı Kurumun temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 12.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.