13. Hukuk Dairesi 2017/2176 E. , 2018/10710 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, Polis Memuru ..."in istifası nedeniyle memuriyet kadrosundaki görevinin 27/01/2014 tarihinde kesildiğini, öğrenim gördüğü süreler için yapılan 3.271,11 TL eğitim masrafının bulunduğunu, toplam hizmet süresi çıkartıldığında 10.247,29 TL borcunun bulunduğunu, bu konuda kişiye ödeme süresi verildiğini, herhangi bir ödeme yapılmadığını, eğitime başlanmadan alınan taahhüt senedinde ... ve ..."in müteselsil kefil olduklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.247,29 TL’nin ödeme tarihi olan 27.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, 3201 sayılı yasanın ek 24 maddesinin "mecburi hizmet sürelerinin kalan her bir yıl için" ibaresinin Anayasa Mahkemesinin 31/12/2013 tarih, 28868 sayılı resmi gazetede yayınlanan 10/10/2013 tarihli kararı ile iptal edildiğini, iptal kararı sonrasında tazminat tutarının öğretim masrafı ile sınırlandırıldığını,çekilme dilekçesinin 02/01/2014 tarihinde verildiğini, 27/01/2014 tarihinde de ilişiğin kesildiğini, 3.271,11 TL’yi kabul ettiğini ve bunu da 27/01/2014 tarihinde işleyen yasal faizi ile 02/03/2015 tarihinde ödendiğini, Anayasa mahkemesinin de iptal kararı ve ödeme de dikkate alınarak 3.271,11 TL’lik kısmı kabul ettiklerini, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karara verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, 3.271,11 TL"lik kısmın ödeme nedeniyle konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya ilişkin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve davacının temyizde ileri sürdüğü sebepler ile özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, eldeki dava ile 5336 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanununun Ek 24. Maddesi uyarınca davalıdan eğitim giderinin tahsilini istemiştir. Mahkemece, 3.271,11 TL"lik kısmın ödeme nedeniyle konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya ilişkin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Davalının 3.271,11 TL"lik kısım yönünden kabul ve ödeme belgesi bulunmasına rağmen Mahkemece, davacı yararına 1.800,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. Oysa ki karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6/1. maddesinde "Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz.” hükmünün düzenlendiği ve davalının ön inceleme duruşması öncesinde kabul beyanında bulunduğundan 900,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davacı lehine 1800,00 TL vekalet ücretine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması usulün 438/7 maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm temyiz nedenlerinin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 5. bendinin ilk satırında yer alan “1.800,00 TL” rakamının hükümden çıkartılarak yerine “900,00 TL” rakamının yazılmasına,hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan 29,20 TL harcın davalılara iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.