20. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/5457 Karar No: 2020/1660
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/5457 Esas 2020/1660 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2019/5457 E. , 2020/1660 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava dilekçesinde, davalı site kat maliklerinden olduğunu, davalı sitenin yönetim planı olmayıp ortak yapı yönetimine geçilmediğini, sitenin üzerinde kurulu olduğu dava konusu parsellere ait yönetim planlarının batıl olduğunu, ....... üzerinde kurulu olduğu 9 ayrı parsele ait yönetim planlarının mavuzaalı/batıl olduğunun ve eylemli olarak da uygulanmadığından hükümsüz kaldığının tespiti, iptalleri ve tapu sicilinden terkini istenilmiştir. Mahkemece davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine.....5/05/2019 tarihli karar ile mahkeme kararının görev yönünden kaldırılmasına karar verilmiş, davacı vekilinin temyiz talebi ise 10/09/2019 tarihli ek karar ile kararın kesin olduğundan reddine karar verilmiştir, verilen bu ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava anataşınmaza ait yönetim planının iptali istemine ilişkindir. HMK"nın sisteminde, ilk derece mahkemesinin görevli veya yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermesi veya görevli veya yetkili olmadığı halde işin esasına girmesi halleri ile birinci mahkemenin görevsizlik veya yetkisizlik kararının istinaf edilmeden kesinleşmesi ancak ikinci mahkemece verilen görevsizlik veya yetkisizlik kararının istinaf edilmesi halinde bu başvuru sonucu verilen veya her iki mahkemenin de görevsizlik veya yetkisizlik kararlarının istinaf edilmeden kesinleşmiş olması halinde merci tayini için verilen bölge adliye mahkemesi kararlarının kesin olduğu ve temyiz edilemeyeceği düzenlenmiştir. Ancak yargılama süreçlerinde görev ve yetki çekişmelerinde ihtimaller bunlardan ibaret değildir. İlk derece mahkemesince verilen görevsizlik veya yetkisizlik kararının bölge adliye mahkemesince benimsenerek bu karara karşı başvurulan istinaf talebinin reddedilmesi halinde veya ilk derece mahkemesince verilen görevsizlik veya yetkisizlik kararına karşı başvurulan istinaf talebinin bölge adliye mahkemesince kabul edilerek ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılıp ilk derece mahkemesi kararında belirtilen mahkemeden başka bir mahkemenin görevli veya başka bir yer mahkemesinin yetkili olduğuna karar verilmesi halinde; bölge adliye mahkemesinin bu tür kararlarına karşı temyiz yoluna başvurulup başvurulamayacağı diğer bir deyişle bu kararların kesin olup olmadığı hususunda HMK’da bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu durumda ilk bakışta, lafzi bir engel bulunmadığı için bu kararlara karşı temyiz yolunun açık olduğu düşünülebilir ise de bu kabul HMK’nın sistematiğine ve mantığına aykırı olacaktır. Zira bu sistemin mantığına göre görev ve yetki ihtilafları istinaf aşamasında kesinleşmelidir. Bu itibarla Dairemizce bu kararların ve somut olayda bölge adliye mahkemesi kararının kesin olduğu kanaatine varılmakla bölge adliye mahkemesinin davacı vekilinin temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararına yönelik davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile ek kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir. Dosya kapsamı ve davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 10/09/2019 tarihli temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararının ONANMASINA, HMK"nın 302/5 ve 373. maddeleri uyarınca dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 08/06/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.