Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6923
Karar No: 2016/1923
Karar Tarihi: 24.02.2016

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/6923 Esas 2016/1923 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/6923 E.  ,  2016/1923 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : Sanıklar ... hakkında;
    TCK"nın 158/1-e,35/1-2,62/1,52/2,53/1-2-3 maddeleri uyarınca, 2 yıl 1 ay hapis ve 4.675 TL adli para cezası ile mahkumiyet
    Samklar ..., hakkında; beraat.


    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanıklar ... ve sanık ... müdafilerinin yasal süresinden sonra yaptığı ve hükmolunan sonuç ceza miktarı itibarıyla da koşulları bulunmayan duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Katılan vekilinin temyiz dilekçeleri içeriğinden yaptığı temyizin kapsamının, sanıklar ... hakkında verilen mahkumiyet hükmü ile 15 sanık hakkında verilen beraat hükmüne yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede:
    Gerekçeli karar başlığında "16/06/2004-28/02/2007" olarak yanlış yazılan suç tarihlerinin, katılan kurumca tedavi masrafı ve geçici iş göremezlik gideri yapılmak suretiyle yersiz ödemede bulunulduğu belirtilen sanıklar açısından, en son yapılan yersiz ödeme tarihleri; yersiz ödeme yapılmayan diğer sanıklar açısından ise, suça konu sanık ...’in yetkilisi olduğu işyerinde en son sigortalı gösterildikleri (işten çıktıklarının bildirildiği) tarihlerin suç tarihi olarak kabul edilmesi sonucunda düzenlenen yukarıda suç tarihi bölümünde yazılı tarihlerin, mahallinde suç tarihi olarak yazılmaları suretiyle düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
    Sanık ... ve şirketinin muhasebe işlerini yürüten serbest muhasebeci sanık ... ; sanık ...’e ait şirkette diğer sanıklar ...,.ile temyiz dışı ... ve...’ı çalışmadıkları halde çalışıyor gibi gösterilerek sigortalı bildiriminde bulunulduğu ve sağlık yardımından yararlandıkları, bu suretle sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda;
    1- Sanık ... hakkında verilen beraat kararına yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
    Sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCK"nın 504/7, 102/4, 104/2. maddeleriyle, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın 158/1-e son maddesinin ayrıca 66/1-d, 67/4 maddelerinin bir bütün olarak uygulanması sonucunda zamanaşımı hükümleri bakımından lehe olan ve sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCK’nın 504/7 maddesindeki nitelikli dolandırıcılık suçunun gerektirdiği ceza için zamanaşımını düzenleyen aynı Kanun"un 102/4, 104/2 maddeleri uyarınca 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımının suç tarihi olan 31/07/2004 ve inceleme tarihi arasında gerçekleşmiş olması nedeniyle katılan vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321 maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
    2- Sanıklar ..., hakkında verilen beraat kararlarına yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
    Sanık savunmaları ile tüm dosya kapsamına göre, işyerinin idari ve vergi mevzuatına uygun olarak kurulmuş bulunan gerçek bir işyeri olması, ... Başkanlığı’na verilmiş bulunan işe giriş bildirgelerinin sahte olmaması, sigorta primlerinin muntazaman ödenmiş olması karşısında, sanıklara yüklenen suçların unsurları itibariyle oluşmaması nedeniyle mahkemenin beraat kararlarında bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
    3- Sanıklar ... hakkında verilen mahkumiyet kararlarına yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun “Genel Sağlık Sigortalısı Sayılanlar” başlıklı 60. maddesinde ikametgahı Türkiye"de olan kişilerden, Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince sigortalı sayılan kişiler ile isteğe bağlı sigortalı olan kişiler genel sağlık sigortalısı sayılmışlardır.
    Genel sağlık sigortası geçiş sürecinin sona erdiği 01/01/2012 tarihinden itibaren hiçbir sosyal güvencesi olmayan ve Türkiye’de yaşayan Türk vatandaşları ile Türkiye"de bir yıldan fazla ikamet eden yabancı uyruklu vatandaşların Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamına alınarak durumlarına göre yalnızca genel sağlık sigortası primi ödeyerek sağlık hizmetleri karşılanacaktır.
    5510 sayılı Kanun’un 67. maddesi sigortalıların sağlık hizmetlerinden yararlanma şartlarını, sigortalılık süresi, ödeme gün sayısı, prim borcu bulunup bulunmadığı gibi bazı koşullara bağlamış ise de; 18 yaşını doldurmamış olan kişiler, tıbben başkasının bakımına muhtaç olan kişiler, trafik kazası halleri, acil haller, iş kazası ile meslek hastalığı halleri, bildirimi zorunlu bulaşıcı hastalıklar, 63. maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan, kişilerin hastalanmalarına bakılmaksızın kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile insan sağlığına zararlı madde bağımlılığını önlemeye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ve (c) bendinde yer alan analık nedeninden kaynaklı ayakta veya yatarak yapılan tıbbi bakım ve tedavi giderlerine yönelik sağlanan sağlık hizmetleri, 75. maddede sayılan afet ve savaş ile grev ve lokavt halleri bu koşullardan bağışık tutulmuştur.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sanık ... yetkilisi bulunduğu bahse konu işyerinin idari ve vergi mevzuatlarına uygun olarak kurulmuş bulunan gerçek bir işyeri olması, ... Başkanlığı"na verilmiş bulunan işe giriş bildirgesinin sahte olmaması, sigorta primlerinin ödenmiş bulunması nedenleriyle katılan kurumun zararından da bahsedilemeyeceği hususları nazara alındığında, sanıklara yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından beraatlerine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi