Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/19040
Karar No: 2019/19026
Karar Tarihi: 15.10.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/19040 Esas 2019/19026 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/19040 E.  ,  2019/19026 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde oto yıkama /kuaför işletmesinde çalıştığını, işverenden alacaklarını talep etmesi üzerine istifa dilekçesi ve ibraname alınmak istendiğini, imzalamaması üzerine işverence işten çıkartıldığını beyanla kıdem ve ihbar tazminatı ile kötüniyet tazminatı, fazla mesai, ulusal bayram genel tatil ve prim alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili davacının ihtarname gönderdikten sonra işyerinde bir hafta daha çalıştığını ardından işe gelmeyerek iş sözleşmesini kendisinin feshettiğini, taleplerinin yerinde olmadığını, fazla mesai karşılığının ödendiğini, bordroların imzalı olduğunu, prim alacağının söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalının tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında davacı işçinin iş sözleşmesini fesheden taraf konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Somut uyuşmazlıkta, davacı taraf iş sözleşmesine işveren tarafından son verildiğini iddia ederken, Mahkemece, davacının ihtarında belirttiği sebeplerden birinin fesih için yeterli olduğu, davacının ubgt alacağının mevcudiyeti ve yıllık izin hakkının kullandırılmaması nedeniyle davacı işçinin iş sözleşmesini feshinin haklı olduğu belirtilmektedir.
    Mahkemece yukarıda belirtilen nedenlerle sözleşmenin davacı tarafça feshedildiği sonucuna varılmış ise de davacı tarafından ... 17. Noterliği kanalıyla 10.04.2014 tarihinde işçilik alacaklarının ihtarnamenin tebliğinden itibaren 1 gün içerisinde ödenmesi için davalıya ihtarname gönderildiği, ihtarnamenin 11.04.2014 günü davalıya tebliğ edildiği, davacının iş sözleşmesinin feshine dair ihtarname gönderip işe gitmemek yerine davalının da kabulünde olduğu üzere çalışmaya devam ettiği, iş sözleşmesinin işverence şifahi olarak 15.04.2014 tarihinde feshedildiğinin dosya kapsamına uygun olduğu, fesihten sonra 19-22.04.2014 tarihlerine ilişkin devamszlık tutanakları tutulduğu, dosyadaki bilgi ve belgelere göre iş sözleşmesinin davalı işverence haklı bir neden olmadan feshedildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davacının ihbar tazminatı isteğinin kabulü gerekirken reddi hatalıdır.
    3-Taraflar arasında davacının fazla çalışma ücretinin ödenip ödenmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
    İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
    Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre işverence imzalı ücret bordrolarında işçilerin fazla çalışma ücreti talep etmesine engel olacak şekilde sembolik fazla çalışma tahakkukları yapılırsa bu aylar imzalı olsa bile fazla çalışma hesabından dışlanmaz ancak yapılan fazla çalışma ödemeleri tespit edilen fazla çalışma ücreti alacağından mahsup edilir.
    Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece, imzalı ücret bordrolarında fazla mesai ücretinin tahakkuk ettirilip ödendiği gerekçesiyle fazla çalışma alacağı talebi reddedilmiştir.
    Dosya içerisinde bulunan imzalı ücret bordroları incelendiğinde, büyük bir bölümünde aylık 2,3,4,5, 6 saat arasında sadece iki ayda 8 saat fazla çalışma tahakkuku bulunduğu görülmektedir. Davalı tanık beyanları ve cevap dilekçesine göre davacının 09.00-19.30 saatleri arasında 1 saatlik ara dinlenme mahsubuyla günlük 9,5 saatten haftalık 57 saat çalıştığı ve yasal haftalık çalışma süresi olan 45 saati aşan 12 saat fazla çalışmasının bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Yukarıda açıklanan hususlar dikkate alındığında, imzalı ücret bordrolarındaki tahakkukların aylık bazda cüz’i miktarlar olduğu, işverence imzalı ücret bordrolarında işçinin fazla çalışma ücreti talep etmesine engel olacak şekilde sembolik fazla çalışma tahakkukları yapıldığı kanısına varılmıştır.
    Açıklanan nedenle; davacının imzalı ücret bordrosundaki zamlı fazla çalışma tahakkuklarının sembolik olduğu kabul edilerek tanık beyanlarına göre hesaplanan miktardan yapılan ödemeler mahsup edilerek sonuca gidilmelidir.
    4- Davacının prim alacağının olup olmadığı da uyuşmazlık konusudur.
    Davacı dava dilekçesinde yaklaşık 6 aydır araç başı 1,00 TL yıkama başına ve kuaför hizmetleri için % 15 olmak üzere prim verildiğini iddia etmiş, ağustos, eylül, kasım 2013 aylarına ilişkin prim sistemi çizelgelerini sunmuştur.
    Mahkemece bu alacağın gerekçesiz reddedildiği anlaşılmaktadır. Davacı ile aynı işi yapan emsal işçilere ait fesih öncesi son yıllık bordrolar celbedilerek şirketin prim ödeme sistemi ve emsal işçilere prim ödemesi yapılıp yapılmadığı, prim ödeme sisteminde değişiklik yapılıp yapılmadığı ve işçilere tebliğ edilip edilmediği husuları belirlenerek hak etmişse prim ödemelerinin yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken talebin gerekçesiz reddi isabetsiz olmuştur.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 15.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi