5. Ceza Dairesi Esas No: 2015/10129 Karar No: 2017/1263 Karar Tarihi: 04.04.2017
İhmali davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2015/10129 Esas 2017/1263 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan beraat ettiğine karar verdi. Ancak, tebligatın usulsüz olduğu gerekçesiyle kararın yoklukta verildiği ve temyiz süresinin vekil tarafından öğrenildikten sonra başladığı belirtildi. Olayda, Doğumevi’nde kadın doğum uzmanı doktor olarak görev yapan sanığın, Hasta Hakları Yönetmeliğine aykırı hareket ederek tüplerini bağlamak suretiyle kısırlaştırma işlemi yaptığı ve bu işlemenin yapılmasında tıbbi bir zorunluluk bulunup bulunmadığı hususunda Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınması gerektiği, tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun tayin edilmesi gerektiği vurgulandı. Kararda, hükmün Kanuna aykırı olduğu ve bozulmasına karar verildiği belirtildi. Kararda, Tebligat Kanunu'nun 10/1 ve CMUK'nın 321. maddeleri, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetildi.
5. Ceza Dairesi 2015/10129 E. , 2017/1263 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi (... 1. Sulh Ceza Mahkemesi) SUÇ : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma HÜKÜM : Beraat
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi; Yoklukta verilen hükmün, Tebligat Kanunu 10/1. maddesi uyarınca katılan ..."ın talimat mahkemesinde bildirdiği adresi yerine, oturmadığı mernis adresine tebliğ edildiği anlaşılmakla, tebligatın usulsüz olduğu gözetilerek öğrenme üzerine vekili tarafından yapılan temyizin süresinde olduğunun kabulüyle işin esasının incelenmesine karar verildikten sonra gereği düşünüldü: ... ... Doğumevi’nde kadın doğum uzmanı doktor olarak görev yapan sanığın, 01/08/1998 tarih ve 23420 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Hasta Hakları Yönetmeliğine aykırı hareket ederek sezeryan yöntemiyle doğumunu gerçekleştirdiği katılan ... ve eşinin onayını almadan katılanın tüplerini bağlamak (tüp ligasyonu) suretiyle kısırlaştırarak görevini ihmal ettiği iddia edilen olayda, sanık tarafından yapılan işlemin kısırlaştırma niteliğinde olup olmadığı, yapılan bu işlem sebebiyle katılanın çocuk doğurma yeteneğini geri dönülmez şekilde kaybedip etmediği ve söz konusu işlemin yapılmasında tıbbi bir zorunluluk bulunup bulunmadığı hususlarında Adli Tıp Kurumundan rapor alındıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeyerek eksik araştırma ve yetersiz rapora dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.