Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/10272 Esas 2020/3152 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/10272
Karar No: 2020/3152
Karar Tarihi: 08.06.2020

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/10272 Esas 2020/3152 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2019/10272 E.  ,  2020/3152 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma
    Hüküm : CMK’nın 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanması
    ile TCK"nın 179/3-2, 62, 53/1. maddeleri gereğince
    mahkumiyet


    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, TCK"nın 179/2-3, 62. maddeleri gereğince 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Merzifon Sulh Ceza Mahkemesinin 13.06.2012 tarihli ve 2012/166 esas, 2012/450 karar sayılı kararının 05.09.2012 tarihinde kesinleşmesine müteakip sanığın denetim süresi içinde 09.02.2016 tarihinde TCK"nın 86/3-a maddesinde tanımlanan eşe karşı kasten yaralama suçunu işlediği ve Merzifon Asliye Ceza Mahkemesinin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, hükmün 10.032016 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Merzifon 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.05.2016 tarihli ve 2016/437 Esas, 2016/676 Karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine ancak;
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141 ve 5271 sayılı CMK’nın 34. maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının, karşı oy da dahil olmak üzere gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Hükmün gerekçeyi ihtiva etmemesi ise 1412 sayılı Kanunun 308/7. ve 5271 sayılı CMK’nın 289/1-g bendi uyarınca hukuka kesin aykırılık halini oluşturacaktır. Ayrıca Ceza Muhakemesi Kanununun 230. maddesi uyarınca, hükmün gerekçesinde, suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi, bunun nitelendirmesinin yapılması, Ceza Kanununda öngörülen sıra ve esaslara göre cezanın ve ayrıca cezaya mahkûmiyet yerine veya yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbirinin belirlenmesi, cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine ya da ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususa ilişkin istemlerin kabul veya reddine dair dayanakların gösterilmesi zorunludur. Gerekçe, hükmün dayanaklarının, akla, hukuka ve dosya içeriğine uygun açıklamasıdır. Bu nedenle, gerekçede hükme esas alınan veya
    reddedilen bilgi ve belgelerin belirtilmesi ve bunun dayanaklarının gösterilmesi, bu dayanakların da, geçerli, yeterli ve yasal olması gerekmektedir. Bu itibarla keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime olanak sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunmakta olup, incelenen dosya kapsamında; bu ilkelere uyulmadan sanığa atılı suçun ne olduğu ve sübut delilleri irdelenmeksizin yalnızca hükmün açıklanmasının koşullarının oluştuğuna yönelik tartışma içerir ancak delil tartışılması içermeyen kararla gerekçesiz olarak yazılı şekilde hükmün kurulması;
    Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeyen hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 08.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.