16. Hukuk Dairesi 2016/6924 E. , 2019/660 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... İli, ... İlçesi, ... Köyü çalışma alanında bulunan 165 ada 23 parsel sayılı 28.936,43 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla vasfıyla davalılar ... ve ... adlarına tespit ve hükmen tescil edilmiştir. Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, daha önce köy tüzel kişiliği tarafından çekişmeli taşınmaz hakkında açılan ... Kadastro Mahkemesi"nin 2010/11 Esas, 2010/16 Karar sayılı dava dosyasında taşınmazın özel mülkiyete ait tarla vasfında olduğunun belirtildiği ve mevcut dosya kapsamında mahallinde yapılan keşifte alınan beyanlara ve ziraat bilirkişisinin raporuna göre taşınmazın mera vasfında olduğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki dosyada mevcut ziraat bilirkişisi raporunda, taşınmazın evveliyatında hayvan otlatmak amacıyla kullanıldığı ve çayırlık vasfında olduğu belirtilmiş ancak mahkemece bu çayırlığın kamunun yararlanmasına mı yoksa özel mülkiyete mi konu olduğu araştırılmamıştır. Ayrıca daha önce köy tüzel kişiliğinin açtığı davada alınan zirai raporda taşınmazın vasfının mera olmadığı belirtilmiş ise de, bu dosyada davacının taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetliğinin de bulunmadığı anlaşıldığı halde, aralarındaki çelişki giderilmemiştir. Eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; taşınmaz başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişi huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, keşifte taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde herhangi birinin zilyetliğinin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, öncesinin kamu orta malı mer"a niteliği taşıyıp taşımadığı, çayırlık vasfındaysa kamu yararına mı yoksa özel mülkiyete mi konu olduğu etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanak kayıtlarıyla denetlenmeli, beyanlar arasında çelişki oluştuğu takdirde çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönleri itibariyle komşu mera parselinden nasıl ayrıldığını, mera ile arasında doğal ya da yapay ayırt edici bir sınır bulunup bulunmadığını ve taşınmazın meradan açılan bir yer olup olmadığını açıklayıp, tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayalı ayrıntılı rapor alınmalı, fen bilirkişisine uydu fotoğrafı ile kadastro paftasının çakıştırılması suretiyle keşfi takibe imkan verir rapor ve kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra köy tüzel kişiliği tarafından açılan davada Hazine taraf olmadığından verilen hükmün bu dosya açısından kesin hüküm oluşturmayacağı hususu da göz önüne alınmak suretiyle tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususlar yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 05.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.