5. Hukuk Dairesi 2020/8222 E. , 2021/13282 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
2-... Vek.Av.Münevver Altunsuyu
Taraflar arasındaki apu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın, davalı ... yönünden feragat nedeni ile reddine, davalı Hazine yönünden ise esastan reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın davalı ... yönünden feragat nedeni ile davalı Hazine yönünden ise esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu ... İli, Merkez İlçesi, ... Mahallesi 442 ada 7 parsel sayılı 1,346,83 m2 yüzölçümlü, 442 ada 9 parsel sayılı 7.225,70 m2 yüzölçümlü ve 448 ada 41 parsel sayılı, 75.777,46 m2 yüzölçümlü taşınmazların 1997 yılında yapılan arazi kadastrosu sebebiyle davacıların murisi adına tespit ve tescil edildiği, Hazine tarafından açılan dava sonucunda ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2008/17-47 Esas, Karar sayılı ilamı ile taşınmazların tamamının tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın temyiz incelemesinden geçerek 18.11.2008 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 05.02.2014 tarihinde 10 yıllık zaman aşımı süresi içesinde açıldığı anlaşılmaktadır.
4721 sayılı TMK"nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesi ""Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur."" hükmünü içermekte olup, bu maddede düzenlenen sorumluluk, kusura dayanmayan (objektif) bir sorumluluk türü olup, tapu sicil müdür ya da memurunun kusuru olsun ya da olmasın, sicilin tutulmasında, kişilerin malvarlığı çıkarlarını koruyan hukuk kurallarına aykırı davranılmış olması yeterlidir. Kusurun varlığı ya da yokluğu Devletin sorumluluğu için önem taşımamaktadır.
Bu durumda; Hazineye yönelik olarak mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi,
Doğru olmadığı gibi;
1) 6100 sayılı HMK’nın 336/2. maddesi uyarınca davacının adli yardım talebi konusunda bir karar verilmemesi,
Kabule göre de;
2) ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği dikkate alınarak AAÜT"nin 6. maddesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3) Dava değerinin dava dilekçesinde belirtilen 150.000 TL olduğu, davanın ıslah edildiği ancak ıslah harcının yatırılmadığı anlaşıldığından davalı hazine lehine ıslah edilen bedel üzerinden nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacının vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 17/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.