Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/17794
Karar No: 2013/1880

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2011/17794 Esas 2013/1880 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Karar, iş mahkemesinde görülen bir hizmet tespiti davasına ilişkindir. Sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerektiği belirtilmiştir. Kararda 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesine de atıfta bulunulmuştur. Başka bir ifadeyle, sigortalının Kuruma bildiriminin işe giriş tarihinden sonra yapılması halinde, Kuruma bildirilmeyen çalışma süresi yönünden hak düşürücü sürenin hesaplanmasında, bildirim dışı tutulan sürenin sonu değil, kesintisiz olarak geçen çalışmaların sona erdiği yılın sonu başlangıç alınması gerektiği ifade edilmiştir. Kararın sonunda, hüküm fıkrasında yer alan kanun maddelerinin düzeltilerek onanması, davacı aleyhine vekalet ücreti takdirine yer olmadığı, reddedilen kısım üzerinden hesaplanan vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Kuruma verilmesi ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılması istenmiştir. Kanun maddeleri olarak ise 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun Geçici 7. maddesi ve 506 sayılı Kanun'un 79/10. maddesi belirtilmiştir.
10. Hukuk Dairesi         2011/17794 E.  ,  2013/1880 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkeme, ilamında belirtilen gerekçe ile, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davacı ve davalılardan Kurum avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca, 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekir. Bu yönde, anılan madde hükmünde yer alan hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. Bir başka anlatımla; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi yada çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez. Ne var ki; sigortalının Kuruma bildiriminin işe giriş tarihinden sonra yapılması, bir başka ifade ile sigortalının hizmet süresinin başlangıçtaki bir bölümünün Kuruma bildirilmeyerek sonrasının bildirilmesi ve Kuruma bildirimin yapıldığı tarihten önceki çalışmaların, bildirgelerin verildiği tarihide kapsar biçimde kesintisiz devam etmiş olması halinde, Kuruma bildirilmeyen çalışma süresi yönünden hak düşürücü sürenin hesaplanmasında; bildirim dışı tutulan sürenin sonu değil, kesintisiz olarak geçen çalışmaların sona erdiği yılın sonu başlangıç alınmalıdır.
    Somut olay bakımından; davacı, davalı taraf ile karşılıklı olarak imzalanan ...Tip Sözleşmesi ile 07.08.2002 ile 31.05.2004 tarihleri arasında davalı spor klubünde maç oynadığını beyanla bu sürelerin tespitini istemiş, Türkiye Futbol Federasyonu tarafından gönderilen Futbolcunun Oynadığı Maçlar başlıklı belge de davacının; 2002-2003 sezonundaki ilk maçını 18.08.2002 tarihinde ..., sezonun son maçını ise 31.05.2003 tarihinde ..."la oynadığı, 2003-2004 sezonundaki ilk maçını 09.08.2003 tarihinde ..."la, sezonun son maçını ise 15.05.2004 tarihinde ..."la oynadığı anlaşılmıştır. Mahkemece, davacının,..."da sezonluk olarak oynadığı, yapılan iş sezonluk olduğundan hizmetinin sürekli olmadığı ,liglere ara verilen dönemde iş sözleşmesinin askıda olduğu, hizmeti sürekli olmadığından, her bir sezonun ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği gerekçe gösterilerek, 07.08.2002-31.05.2003 dönemi bakımından hizmetin geçtiği yıl sonu itibariyle hak düşürücü süre yönünden davanın reddine; 09.08.2003-15.05.2004 dönemi bakımından davanın kabulüne karar verilmiş ise de, taraflar arasında imzalanan 07.08.2002 tarihli Profesyonel Futbolcu Tip Sözleşmesinde sözleşmenin, 07.08.2002 ile 07.08.2004 tarihleri arasında geçerli olduğunun kararlaştırıldığı ve sözleşme uyarınca davacının bu dönemler arasında davalı spor klubünde maç oynadığı, bu süreyi kapsar şekilde çalışmalarının devamlı ve kesintisiz olduğu gözetilmeden, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi gözetilerek, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
    S O N U Ç : Hüküm fıkrasında yer alan “davanın kısmen kabulü ile davacının 09.08.2003 ile 15.05.2004 tarihleri arasında davalı işveren nezdinde hizmet akdi ile 277 gün çalıştığı, bu hizmetlerinin davalı Kuruma bildirilmediği, bildirilmesi gerektiğinin tespitine” ibaresinin hüküm fıkrasından tamamen çıkarılarak , yerine,
    “davanın kabulüne, davacının 07.08.2002 ile 31.05.2004 tarihleri arasında davalı işveren nezdinde kesintisiz olarak hizmet akdi ile çalıştığının tespitine” ibaresinin eklenmesine, yine dava tam kabul edilmiş olmakla davacı aleyhine vekalet ücreti takdirine yer olmadığından hükmün yargılama giderlerine ilişkin 3. fıkrasının son cümlesinde yer alan “reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 1100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Kuruma verilmesine” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 11.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi