18. Ceza Dairesi Esas No: 2017/6082 Karar No: 2019/10943 Karar Tarihi: 19.06.2019
Tehdit - konut dokunulmazlığını ihlal - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2017/6082 Esas 2019/10943 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin konut dokunulmazlığını ihlal ettiği suçlamasıyla karşı karşıya olduğu ve aynı anda tehdit ve kasten yaralama suçlarından da şüphelenildiği bir olayda uzlaşma teklifinin geçersiz olduğunu ve tehdit suçunun uzlaşma kapsamına alındığı yeni bir kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra, sanığın hukuki durumunu belirlemek için yöntemine uygun olarak uzlaşma önerisinde bulunulması gerektiğini belirtiyor. Mahkeme, uzlaşma teklifinin yöntemine uygun olarak yapılmadığını ve bu nedenle hükümlerinin bozulduğunu belirtiyor. Kanunlar açısından, CMK'nın 253/3. Maddesi, uzlaşma kapsamı dışında kalan suçları belirlerken, TCK'nın 106/1-1. Maddesi tehdit suçunu tanımlıyor. CMK'nın 254. Maddesi, uzlaşma önerisinde bulunulması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğini belirtiyor. Ve son olarak, TCK'nın 7/2. Maddesi, suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olur.
KARAR Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede: Sanığa yükletilen konut dokunulmazlığının ihlali eyleminin, suç tarihine göre uzlaşma kapsamında olmayan tehdit (TCK 106/1-1) ve kasten yaralama (TCK 86/2-3-e) suçları ile birlikte gerçekleştirilmesi nedeniyle, CMK"nın 253/3. maddesine göre uzlaşma kapsamında bulunmadığı, yapılan yargılama neticesinde kasten yaralama suçundan beraat ettiği ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren, 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik CMK"nın 253. maddesi uyarınca temyiz incelemesine konu ve TCK’nın 106/1-1. maddesinde tanımı yapılan tehdit suçunun uzlaşma kapsamına alınması karşısında, soruşturma aşamasında yapılan uzlaşma teklifinin geçersiz olduğu ve TCK’nın 7/2. maddesindeki "suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan Kanun ile sonradan yürürlüğe giren Kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan Kanun uygulanır ve infaz olur" hükmü gözetilerek anılan Kanun"un 35. maddesi ile değişik CMK’nın 254. maddesi gereğince yöntemine uygun olarak uzlaşma önerisinde bulunulması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’nin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, sair hususlar incelenmeksizin, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.