15. Ceza Dairesi 2020/223 E. , 2020/8884 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 62, 52/2, 53, 51 maddeleri gereğince mahkûmiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Yargılama esnasında 5237 sayılı TCK’nın 157/1. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınması nedeniyle dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği, Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca kendisine uzlaştırma işlemlerini gerçekleştirmek üzere dosya tevdi edilen uzlaştırmacının öncelikle uzlaştırma teklifi yapılacak ilgililere telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle uzlaştırma teklifi yapmak üzere çağrı yapması, şayet belirtilen şekilde çağrı yapılamaz ise bu defa uzlaştırmacının ilgili savcılık nezdinde kurulmuş uzlaştırma bürosundan uzlaşma teklifi yapılmasını talep etmesi gerektiği, böyle bir taleple karşılaşan büronun da muhatabına ulaşamaması durumunda öncelikle muhatabın bilinen son adresine tebliğ yapması, tebligatın iade gelmesi durumunda bu defa muhatabın mernis adresinin tespitini yaparak tebligat zarfı üzerine söz konusu adresin mernis adresi olduğunu belirtmeden tebliğ yapması, yine tebligatın iade gelmesi durumunda bu defa tebligat parçası üzerine adresin MERNİS adresi olduğu ve 7201 sayılı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca işlem yapılmasını belirterek tebliğ yapması gerektiği ancak somut olayda uzlaştırmacı tarafından uzlaştırma teklifi yapılacak ilgililere telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle uzlaştırma teklifi yapmak üzere çağrı yapılmadığı gibi doğrudan katılanın ve sanığın mernis adreslerine Tebligat Kanunu’nun 21/1-2 maddeleri uyarınca tebligat yapılarak uzlaştırma işlemlerinin sonlandırılması nedeni ile yapılan tebligatların da usulsüz olduğu, mahkemece usul ve yasaya aykırı olarak tarafların uzlaşamadığı şeklinde düzenlenmiş rapora istinaden karar verildiğinin anlaşılması karşısında, 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ile ilgili yönetmelik hükümleri çerçevesinde, sanığa ve katılana iletişim araçlarıyla ulaşılmaya çalışılıp usulüne uygun olarak uzlaşma davetiyesinin tebliği ile uzlaştırma işlemlerinin yapılmasından sonra, sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeyerek, usul ve yasaya aykırı olarak yapılan uzlaştırma işlemlerine dayalı olarak hüküm kurulması,
Kabule ve uygulamaya göre; sanığın katılana sattığı otomobilin kilometre bilgilerinin gerçeği yansıtmadığı, kilometresinin 100.000 km civarı düşürülerek katılana satılmak suretiyle dolandırıldığı iddia edilen olayda; Dairemizin 2012/8591E. 2013/20052K. Sayılı Bozma İlamında: “.. aracın ruhsat ve sahiplik bilgileri getirtildikten sonra, varsa önceki servis kayıtları da incelenip, teknik bilirkişi tarafından araç üzerinde inceleme yaptırılarak kilometresinde oynama olup olmadığı, varsa bunun hangi tarihte yapıldığı, haricen satın alınan aracın devrini veren önceki sahibi dinlenilerek araç kilometresi tespit edilip, sanığın sahibi olduğu tarihte olup olmadığı hususları araştırılıp aydınlatıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve taktiri gerekirken eksik soruşturmayla yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, bozmayı gerektirmiş.....” şeklinde belirtildiği ancak mahkemece servis kayıtlarının getirtilmediği, teknik bilirkişi tarafından araç üzerinde inceleme yapılmadığı, aracın devrini sanığa veren önceki sahibinin dinlenmediği; 29/12/2014 tarihli teknik bilirkişinin raporunun sonuç kısmında Ford yetkili servisiyle yapılan şifahik görüşmede 14/06/2008 tarihinde aracın kilometresinin 119.000 olduğu, 17/05/2010 tarihinde ise 170.130 km’de olduğunun beyan edilmesiyle mahkemece suç tarihi aralığında sanık dışında başkaca araç sahibi dosya kapsamında belirlenemediği gerekçe belirtilerek sanık hakkında mahkumiyet kararı verildiği halbuki Ankara İl Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yazı cevaplarından aracın sanık adına 23/07/2009 tarihinde tescil edildiği tespiti gözetilerek, kilometre saatindeki değişikliğin kimin araca malik olduğu dönemde yapıldığının tartışmasız net tespiti bakımından aracın sanıktan önceki tescil bilgilerinin noterden araştırılarak dinlenilmesinden sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.