Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/851
Karar No: 2022/8970
Karar Tarihi: 30.03.2022

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/851 Esas 2022/8970 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanığa hakaret ve tehdit suçu ile katılanlara kasten yaralama suçu yöneltilmiştir. Mahkeme sanığın suçlu olduğuna hükmetmiştir. Ancak, sanığın katılanlara yönelik tehdit suçu ve kasten yaralama suçlarına ceza verirken, ayrı ayrı ceza tayin etmesi ve yaralama suçu için ağırlaştırıcı nedenleri dikkate almaması nedeniyle karar bozulmuştur. Sanığın hakaret suçu için verilen ceza onanmıştır. Sanığa yöneltilen kanun maddeleri TCK'nın 86/2, 86/3-a, 86/3-e maddeleri ve CMK'nın 253/3. maddesidir.
4. Ceza Dairesi         2020/851 E.  ,  2022/8970 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hakaret, tehdit, kasten yaralama
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    KARAR

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanığın üzerine atılı katılan ...’a yönelik TCK’nın 86/2, 86/3-a,e ve katılan ...’e yönelik TCK’nın 86/2, 86/3-e maddelerinde düzenlenen kasten yaralama suçunun uzlaşma kapsamında olmaması nedeniyle CMK'nın 253/3. maddesi uyarınca sanık hakkında uzlaştırma hükümleri uygulanamayacağından tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmeyerek, yapılan incelemede;
    A) Sanık hakkında katılan ...’e yönelik hakaret suçundan kurulan hükmün temyizinde;
    Sanığa yükletilen katılan ...’e yönelik hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu ögelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
    Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
    Anlaşıldığından sanık ...’in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
    B) Sanık hakkında katılanlara yönelik kasten yaralama ve tehdit suçlarından kurulan hükümlerin temyizinde ise; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    a) Sanığın; katılanları önce TCK’nın 106/1-1. cümlesi kapsamında tehdit edip akabinde katılanlara karşı kasten yaralama eylemleri gerçekleştirmiş olması karşısında, tehdit içeren sözlerin yaralama eylemlerinin irade açıklaması niteliğinde olduğu, eylemlerin bir bütün halinde kasten yaralama suçunu oluşturduğu gözetilmeden tehdit suçundan ayrıca hükümler kurulması,
    b) Kabule göre ise;
    1) Olay tarihinde aralarındaki alacak verecek meselesi nedeniyle katılan ...’ün iş yerine giden sanığın katılan ...’e tehdit ettiği sırada iş yerine gelen ve aynı zamanda kardeşi olan katılan ...’ü tehdit ettiği, katılan ...’ün soruşturma ve kovuşturma aşamalarındaki anlatımlarından sanık katılan ...’ü tehdit ettiği esnada iş yerinde olduğunun anlaşıldığı ve sanığın katılanlara yönelik tehdit eylemlerini aynı zaman ve olay bütünlüğü içinde gerçekleştirmesi karşısında; sanık hakkında zincirleme suç hükümleri gereği tehdit suçundan bir kez ceza verilip, bu cezanın 5237 sayılı Kanun’un 43/2. maddesi uyarınca arttırılması gerekirken, katılan sayısınca ayrı ayrı ceza verilmek suretiyle fazla ceza tayini,
    2) Sanığın kardeşi olan katılan ...’a karşı kasten yaralama eylemini TCK'nin 6/1-f-3 maddesi gereği silahtan sayılan bıçak ile gerçekleştirdiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK'nın 86/3-a-e bentlerini ihlal ettiğinin ve sanık hakkında aynı olayda iki ağırlaştırıcı neden bulunması gözetilerek 5237 sayılı TCK'nın 86/2. maddesi uyarınca temel ceza tayininde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanık ...’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca cezayı aleyhe değiştirme yasağı ilkesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 30/03/2022 tarihinde oy birliğiyle






    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi