Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/12527 Esas 2016/9678 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
.

Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli ... İlçesi ... Mahallesi 38594 ada 10 parsel sayılı taşınmazın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazın 2942 sayılı Yasanın 17. maddesi uyarınca idare adına tescili istenmiş; mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesiyle; dava konusu taşınmazın su deposu sahası içinde kalması nedeniyle kamulaştırma yapıldığı ancak kamulaştırma evrakının 07.01.1993 tarihinde davalılardan ..."ya noter kanalıyla yapılan tebligatın iade edildiği ve diğer davalı ... ..."ya ise hiç tebligat yapılmadığı ve davalıların adresinin sadece kolluk araştırması yapıldığı ve adresin tespit edilemediği ; bu nedenle kamulaştırma evraklarının davalılara ilanen tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Tebligat Yasasının 28. maddesine göre bu şekil tebligat ancak adresi meçhul olanlara yapılır. Adı geçen davalıların adresi tapu, vergi ve nüfus kayıtları üzerinden, ayrıca haricen zabıta vasıtasıyla araştırılıp saptanmadan ve belgelere bağlanmak suretiyle tespit ettirilmeden ilanen tebligat yapılması geçersizdir.
Kamulaştırma Kanunu"nun mülga 17. maddesi uyarınca kamulaştırma işleminin tamamlanması ve idare adına tescil şartlarının oluşması için kamulaştırma evrakının usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi yanında çekişmesiz kamulaştırma bedelinin hak sahipleri adına ban... bloke edilmesi gerekmektedir. Buna göre,mahkemece, yukarıda anılan Tebligat Kanunu hükümleri de dikkate alınarak dava konusu taşınmaz açısından 2942 Sayılı Yasanın 17. maddesinin koşulları oluşmadığı ve kamulaştırma işlemlerinin tamamlanmadığı göz ardı edilerek eksik incelemeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.


Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.