18. Ceza Dairesi 2017/6450 E. , 2019/10939 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin şeref, haysiyet ve namusu, toplum içindeki itibarı, diğer fertler nezdinde ki saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Somut bir fiil ya da olgu isnat etmek veya sövmek şeklindeki seçimlik hareketlerden biri ile gerçekleştirilen eylem, bireyin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte ise hakaret suçu oluşacaktır. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşlara yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.
İnceleme konusu somut olayda; sanığın, hakkında şikayet bulunması sebebi ile karakola getirilen kardeşini görmek istediği ve kardeşi ile görüştükten sonra henüz kardeşinin ifadesi alınmaması sebebi ile müşteki polis memurları ile tartıştığı sırada müştekilere hitaben sarf ettiği kabul edilen, "..terbiyesiz herifler ...” biçimindeki sözlerin, nezaket dışı kaba hitap tarzı olup, sövme, somut bir fiil ya da olgu isnadı olarak kabul edilemeyeceği, müştekilerin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurları oluşmadığından, sanığın beraati yerine hükümlülük kararı verilmesi,
2- Sanığın kardeşi ile görüştükten sonra karakol içerisinde bulunan müştekilere hitaben “sizden şikayetçiyim, kardeşimi darp ettiniz, sizin gibi polisleri çok gördüm, bunun hesabını sizden soracağım, benim kim olduğumu biliyor musunuz, bana telefon ettirmeyin’’ şeklinde sözler söylediği ve sakin olması için uyarılmasına rağmen aynı sözleri söylemeye devam edip kardeşinin bırakılmasını istediği, kardeşinin ifadesi için avukat beklendiği belirtilmesine rağmen ‘’kardeşimin ifadesini alın, onu götüreceğim, bunu sizden soracağım, kardeşimi burada tutamazsınız, siz kimsiniz, tepemi attırmayın, sizin için iyi olmaz” şeklinde sözler kullandığı sabit olmakla birlikte, sanığın bu sözleri müştekilerin görevini yapmasına engel olmaya yönelik olmayıp, kardeşinin bekletilmesine duyduğu öfke ile işlemiş olması nedeniyle, TCK’nın 106. maddesinde düzenlenen tehdit suçunu oluşturup oluşturmayacağı tartışılmadan, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin, 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla, iptal edilmiş olması nedeniyle, uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19/06/2019 arihinde oy birliğiyle karar verildi.