20. Ceza Dairesi 2019/1341 E. , 2019/7313 K.
"İçtihat Metni"
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/03/2017 tarihli ve 2017/160 değişik iş sayılı kararı ile Antalya 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/03/2017 tarihli ve 2017/202 esas, 2017/274 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 20/05/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 15/01/2016 tarihli, 2015/86662 soruşturma ve 2016/70 sayılı karar ile; 5237 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun"un 191/3. maddesi uyarınca erteleme süresi içerisinde bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun"un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın şüpheliye 26/01/2016 tarihinde tebliğ edildiği,
2- Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca kararın gereğinin ifası için 12/02/2016 tarihinde Antalya Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, Antalya Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 12/02/2016 tarihli çağrı yazısının şüpheliye 20/02/2016 tarihinde tebliğ edildiği, şüphelinin 24/02/2016 tarihinde müdürlüğe başvurduğu, bir sonraki görüşme tarihi olan 29/02/2016 tarihinin yükümlüye tebliğ olunduğu, aynı tarihte uyulması gereken kurallar formunun müdürlükte elden tebliğ edildiği, 28/03/2016 ve 11/04/2016 bireysel görüşmelerine ve 05/05/2016 tarihli SAMBA çalışmasına katıldığı, 02/06/2016 tarihli SAMBA grup/seminer çalışmasına katılmaması üzerine uyarılmasına karar verildiği, 07/06/2016 tarihli uyarı yazısının posta yolu ile 14/06/2016 tarihinde şüpheliye tebliğ edildiği, ayrıca müdürlükte 16/06/2016 tarihinde elden tebliğ edildiği, uyarılmasına karşın 22/09/2016 tarihli grup/seminer çalışmasına katılmaması nedeniyle dosyanın kapatılmasına 26/09/2016 tarihinde karar verilerek müdürlüğün 27/09/2016 tarihli yazısı ile evrakın Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
3-Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı kaldırılarak, şüpheli hakkında 03/10/2016 tarihli, 2015/86662 soruşturma, 2016/18518 esas ve 2016/16037 sayılı iddianame ile TCK’nın 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
4- Yapılan yargılama sonucunda; Antalya 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/02/2017 tarihli 2016/663 esas ve 2017/61 sayılı kararı ile, sanığın TCK’nın 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve CMK’nın 231.maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanığın yüzüne karşı verilen karara karşı Cumhuriyet savcısı tarafından “ısrar şartı gerçekleşmediğinden mahkemece durma kararı verilmesi gerektiği” gerekçesiyle itiraz edildiği,
5-İtirazı inceleyen mercii Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 23/03/2017 tarihli ve 2017/160 değişik iş sayılı kararı ile; itirazın kabulüne, Antalya 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/02/2017 tarihli, 2016/663 esas ve 2017/61 karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması ilamının ortadan kaldırılmasına kesin olarak karar verildiği,
6-Kanun yararına bozma istemine konu Antalya 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/03/2017 tarihli, 2017/202 esas ve 2017/274 sayılı kararı ile; “… yargılama şartı oluşmadığından CMK’ nın 223/8-2. cümlesi gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının durmasına” karar verildiği, kararın 24/05/2017 tarihinde kanun yoluna gidilmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının 5 yıl süreyle ertelenmesine, erteleme süresi içinde 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 15/01/2016 tarihli ve 2015/86662 soruşturma, 2016/70 sayılı kararını müteakip, denetimli serbestlik müdürlüğünce ihtara rağmen yükümlülük ihlalinde ısrar edildiğinden bahisle infaz kayıtlarının kapatılarak bildirimde bulunulması üzerine, hakkında açılan kamu davası sonucunda sanığın anılan Kanunu"nun 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Antalya 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/02/2017 tarihli ve 2016/663 esas, 2017/61 sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ortadan kaldırılmasına dair Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/03/2017 tarihli ve 2017/160 değişik iş sayılı kararını müteakip, kovuşturma şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle kamu davasının durmasına dair Antalya 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/03/2017 tarihli ve 2017/202 esas, 2017/274 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, mercii Antalya. 6. Ağır Ceza Mahkemesince sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmediğinden bahisle kovuşturma şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ortadan kaldırılmasına kesin olarak karar verilmesini takiben, Antalya 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/03/2017 tarihli kararıyla, aynı gerekçe ile davanın durmasına dair karar verilmiş ise de,
Somut olayda, 29/02/2016 tarihi itibari ile tedavi ve denetimli serbestlik kararının infazında uyulması gereken kuralların hükümlüye tebliğ edilerek tedbirin infazına başlanıldığı, hükümlünün 02/06/2016 tarihindeki seminer çalışmasına katılmayarak denetim planına uymadığı, 07/06/2016 tarihinde uyarılmasına ve uyarı yazısının 14/06/2016 tarihinde posta yolu ile, 16/06/2016 tarihinde de müdürlükte elden tebliğ edilmesine karşın, hükümlünün belgelendirilebilir ve geçerli bir mazereti bulunmaksızın 22/09/2016 tarihli grup/seminer çalışmasına katılmaması üzerine dosyasının kapatılarak Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, böylece hükümlünün denetimli serbestlik kapsamında belirlenen yükümlülüğü ikinci kez ihlâl ettiği ve bu halin ısrar niteliğinde olduğu anlaşılmakla, mercii Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesince itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde ve Antalya 27. Asliye Ceza Mahkemesince de yazılı şekilde durma kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/03/2017 tarihli ve 2017/160 değişik iş sayılı kararı ile Antalya 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/03/2017 tarihli ve 2017/202 esas, 2017/274 sayılı kararının bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli hakkında Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nca verilen 15/01/2016 tarihli, 2015/86662 soruşturma ve 2016/70 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak kamu davası açılabilmesi için, TCK’nın 191.maddesinin 4.fıkrasında yer alan; “Kişinin erteleme süresi zarfında:
a)Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
b)Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması,kabul etmesi veya bulundurması,
c)Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, halinde hakkında kamu davası açılır” hükmü uyarınca maddede sayılan koşullardan birinin gerçekleşmesi gerekir. İncelenen dosyada; 29/02/2016 tarihi itibari ile tedavi ve denetimli serbestlik kararının infazında uyulması gereken kuralların hükümlüye tebliğ edilerek tedbirin infazına başlanıldığı, hükümlünün 02/06/2016 tarihindeki seminer çalışmasına katılmayarak denetim planına uymadığı, 07/06/2016 tarihinde uyarılmasına ve uyarı yazısının 14/06/2016 tarihinde posta yolu ile, 16/06/2016 tarihinde de müdürlükte elden tebliğ edilmesine karşın, hükümlünün belgelendirilebilir ve geçerli bir mazereti bulunmaksızın 22/09/2016 tarihli grup/seminer çalışmasına katılmadığı, böylece hükümlünün denetimli serbestlik kapsamında belirlenen yükümlülüğü ikinci kez ihlal ettiği ve bu halin ısrar niteliğinde olduğu anlaşıldığından, mercii Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesince itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi ve merciin itirazın kabulü kararı üzerine Antalya 27. Asliye Ceza Mahkemesince de yazılı şekilde durma kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-)Karar: Yukarıda açıklanan nedenlere göre;
Sanığın, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından sonra tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar ettiği anlaşıldığından mercii Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesince itirazın reddi yerine itirazın kabulüne karar verilmesi ve Antalya 27. Asliye Ceza Mahkemesince durma kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/03/2017 tarihli ve 2017/160 değişik iş sayılı kararı ile Antalya 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/03/2017 tarihli ve 2017/202 esas, 2017/274 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 18/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.