Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14814
Karar No: 2017/607

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/14814 Esas 2017/607 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 01/12/1989 olduğunun tespit edilmesi talebiyle dava açmıştır. Yerel mahkeme, davacının talebini kabul etmiştir. Ancak davalı kurum vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, işe giriş bildirgesi düzenlenmesinin davacıya sigorta başlangıcı kazandırmaya yönelik olduğu ancak prim ödemesi yapılmadığı ve bir kimsenin kızının sigortalı çalışmasını bildirmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Yerel mahkeme, bozma ilamına uyarak gerekli araştırmaları yaparak davacının talebini tekrar kabul etmiştir. Ancak çoğunluk görüşüne katılmayan karşı oyda belirtildiği gibi, yapılan araştırmalar sonrasında işe giriş bildirgesinin kurum kayıtlarına 25/12/1989 tarihinde geçmesinin ve sigortalı davacıya ait sicil numarasının o yılın serilerine ait olmasının yanı sıra, tanıkların eylemli çalışmayı doğrulaması nedeniyle mahkeme kararı onanmalıdır.
506 sayılı Yasa’nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi gereği bir kişinin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin yanı sıra eylemli olarak çalışması gereklidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da bu durum vurgulanmıştır. Bir günlük çalışmanın kabul edilmesiyle saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınarak, işe giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmelidir.
21. Hukuk Dairesi         2016/14814 E.  ,  2017/607 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 01/12/1989 olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

    K A R A R

    Dava; davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 01.12.1989 olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 01.12.1989 tarihinde davalı ... (... Tuhafiye) unvanlı işyerinde işe başladığına dair giriş bildirgesinin 25.12.1989 tarihinde Kuruma intikal ettiği,işyerinin 01.12.1989-30.10.1991 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa kapsamında bulunduğu , Kurumun 05.10.2013 ve 14.04.2015 tarihli yazılarında 412941 sicil numaralı işyerinin 1989/3 ve 1990/1 dönem bordrosunun Kuruma verilmediğinin belirtildiği, davacı tanığı olarak dinlenen ve vergi kaydından komşu işyeri tanığı olduğu anlaşılan tanıklar tarafından, davacının işyeri sahibinin kızı olduğu ve babasına ait tuhafiyede yaklaşık 2 yıl tezgahtar olarak çalıştığının beyan edildiği anlaşılmaktadır.
    Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin Yasa"nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa"nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa"nın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasa"nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
    Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmelidir.
    Somut olayda; her ne kadar davacı adına işe giriş bildirgesi verilmişse de , işe giriş bildirgesindeki işyeri tarafından daha sonra davacı adına davalı Kurum"a hizmet bildirilmediği,davacı ... adına prim ödemesi yapıldığına dair bilgi bulunmadığı görülmektedir. Bir kimsenin kızının sigortalı çalışmasını bildirmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu dikkate alındığında , davacı adına işe giriş bildirgesi düzenlenmesinin davacıya sigorta başlangıcı kazandırmaya yönelik olduğu anlaşıldığından, davanın reddine karar vermek gerekirken kabulü isabetsiz olmuştur.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.02.2017 gününde oyçokluğu ile karar verildi.


    KARŞI OY

    Davacı, sigorta başlangıcının 01/12/1989 tarihi olduğunun tespiti talebi ile dava açmıştır. Yerel mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen hüküm davalı kurum vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 2015/14271 Esas, 2015/17682 Karar sayılı ilamı ile fiili çalışmanın varlığının yöntemince araştırılmadan sonuca gidildiği, 01/12/1989 tarihli bildirgenin verildiği, işyerinin uyuşmazlık dönemine ait dönem bordrolarında çalışan bildirilmediğinden bu işyerine komşu yerlerin araştırılarak tespit edilen iş yerlerinden kayıtlı olan komşu işyeri tanıkları dinlenerek çalışma olgusunun araştırılması gerektiğinden bahis ile bozulmuştur.
    Yerel mahkemece bozma ilamına uyulmuş, gerekli araştırmalar yapılıp tanıklar dinlenilerk davanın kabulüne dair hüküm kurulmuştur.
    Davalı kurum vekilinin temyizi üzerine Dairemiz katılmadığımız çoğunluk görüşünce her ne kadar davacı adına işe giriş bildirgesi verilmiş ise de, işe giriş bildirgesindeki iş yeri tarafından daha sonra davacı adına davalı kuruma hizmet bildirilmediği, prim ödemesi yapılmadığı, bir kimsenin kızının sigortalı çalışmasını bildirmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve davacı adına işe giriş bildirgesi düzenlenmesinin davacıya sigorta başlangıcı kazandırmaya yönelik olduğu anlaşıldığından davanın reddi gerektiğinden bahis ile bozulmuş ise de yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde davalı SGK"nın 14/04/2015 tarihli yazısında davalı işyerinin 01/12/1989 yılında 506 sayılı Yasa kapsamına alındığı , 30/10/1991 tarihinde yasa kapsamından çıkartıldığı , iş yeri dosyasının imha edildiği, bu nedenle müfettiş incelemesinin bulunup bulunmadığının bilinmediği , 1989 yılı 3. dönemine ait dönem bordrosunun verilmediği ve davacıya ait işe giriş bildirgesindeki sigorta sicil numarasının 1989 yılı serilerine ait olduğu belirtilmiştir. Bozma sonrası yapılan araştırmalarda davalı işyerinin bulunduğu yerde şuan bir banka şubesinin bulunduğu ve komşu işyerlerinin tespit edilemediği görülmüş, bozma sonrası dinlenen tanıklar davalı işyerinin bulunduğu yerde esnaf olduklarını ve davacının davalının kızı olduğunu, iki yıl kadar yanında çalıştığını belirtmişlerdir.
    Tüm dosya kapsamına göre 01/12/1989 yılına ait işe giriş bildirgesinin kurum kayıtlarına 25/12/1989 tarihinde geçmesinin ve sigortalı davacıya ait sicil numarasının o yılın serilerine ait olması ve dinlenen tanıkların eylemli çalışmayı doğrulaması karşısında usul ve yasaya uygun olan yerel mahkeme kararının onanması gerektiğinden çoğunluk görüşüne katılamamaktayız.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi