8. Ceza Dairesi Esas No: 2019/3598 Karar No: 2019/10170 Karar Tarihi: 10.09.2019
Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/3598 Esas 2019/10170 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, suça sürüklenen çocuğun yurttan kaçan mağdureyi yanında tutması şeklinde gerçekleştirdiği eyleminin çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunu oluşturduğunu belirledi. Ancak, suçun işlendiği tarihten itibaren asli dava zamanaşımı süresinin geçtiği ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu durumda dava zamanaşımının göz önünde bulundurulması gerektiği kararını verdi. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 234/3, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e ve 66/2, CMK'nın 223 ve 321. maddeleri yer almaktadır.
8. Ceza Dairesi 2019/3598 E. , 2019/10170 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Mahkumiyet
Gereği görüşülüp düşünüldü: Suça sürüklenen çocuğun 15 yaşını doldurmuş olan ve yurttan kaçan mağdureyi yetkili makamlara haber vermeden yanında tutması şeklinde gerçekleştirdiği eyleminin TCK.nın 234/3. madde ve fıkrasında düzenlenen suçu oluşturduğu belirlenerek yapılan incelemede; Suç tarihi itibariyle 15 yaşını doldurup 18 yaşını doldurmayan suça sürüklenen çocuğa yüklenen suçun yasa maddesinde öngörülen cezasının türü ve üst sınırı itibariyle 5237 sayılı TCK.nın 66/1-e ve 66/2. maddelerinde belirlenen 5 yıl 4 aylık asli dava zamanaşımı süresinin, zamanaşımını kesen son usuli işlem olan 11.12.2013 günlü hüküm tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve suça sürüklenen çocuk ve katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmekle sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta anılan Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK.nın 66/1-e, 66/2 ve CMK.nın 223. maddeleri gözetilerek DÜŞÜRÜLMESİNE, 10.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.