22. Hukuk Dairesi 2017/24509 E. , 2019/18994 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davacının davalının iş yerinde değişik alt iş verenlerde arıza, bakım ve onarım işçisi olarak görev yaptığını, davacının fazla çalışma yaptığını, ulusal bayram genel tatillerde çalıştığını, yol ve yemek ücretinin ödenmediğini belirterek fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yol ve yemek ücreti taleplerinde bulunmuştur.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının yol ve yemet ücreti talep edip edemeyeceği itilaflıdır.
Dosya içerisine sunulan ücret bordrolarında davacıya yol ve yemek ücreti ödendiğine ilişkin tahakkuk bulunmadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar benzer dosyalarda davacılara aylık 300,00 TL yemek 200,00 TL de yol yardımı yapıldığının kabulü ile hesaplama yapıldığı ileri sürülmüş ise de bu belirleme ile yapılan hesaplamalara itibarla davacının yol ve yemek ücreti talepleri hakkında karar verilmesi de uygun değildir. Bu durumda mahkemece yapılması gereken ilgili meslek odasından davacının çalışmasının olduğu yıllara göre üçünü sınıf bir lokantada bir öğün yemeğin kar oranı düşüldükten sonra karşılığınının ne miktar olduğunun sorularak davacının fiilen çalıştığı günlere göre talep edebileceği günlük yemek ücretini belirlemek yine aynı şekilde davacının günlük talep edebileceği yol ücretinin tespiti bakımından da davacının çalışmasının olduğu yıllar belirtilmek sureti ile yıllara göre bir günlük toplu taşıma gidiş - dönüş ücretinin ilgili kurumlardan sorulmak ve belirtilen ücretler dikkate alınarak davacının fiilen çalıştığı günler için talep edebileceği yol ücretinin tespitini yapmaktır. Bu husus gözetilmeden eksik inceleme ve değerlendirme ile davacının talep ettiği yol ve yemek ücreti hakkında hüküm tesisisi hatalı olup, bozma sebebidir.
3-Taraflar arasında, davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı, hafta tatillerinde çalışıp çalışmadığı ve bu alacak kalemlerinin hesaplanması konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Aynı kurallar hafta tatili alacağı için de geçerlidir.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tanık beyanlarına göre, kış döneminde (1 Nisan-1 Aralık) haftanın 7 günü, 1,5 saat ara dinlenmenin düşülmesiyle günlük 10,5 saat çalıştığı kabul edilerek haftalık 21 saat fazla çalışma hesabı yapılmıştır. Kış dönemi için yapılan bu hesaplama hatalıdır. Davacı tanıkları, haftanın 6 günü çalıştıklarını, arızanın yoğun olduğu dönemlerde hafta tatilinde de işe çağırıldıklarını beyan etmişlerdir. Davacı tanıklarının bu beyanlarından davacının haftanın 7 günü çalıştığı tam ve somut olarak ispatlanmamıştır. Buna göre davacının kış döneminde haftanın 6 günü çalıştığı kabul edilerek yapılan hesaplamaya göre hüküm kurulması dosya içeriğine uygun olacaktır. Bu nedenlerle kararın bozulması gerekmektedir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 15.10.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.