3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/13651 Karar No: 2019/16926 Karar Tarihi: 25.09.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/13651 Esas 2019/16926 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından verilen ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından itiraz edilen bir mahkumiyet hükmünün düzeltilerek onanmasına dair karar kaldırılmıştır. Sanığın kasten yaralama suçu işlediği ve TCK'nin 86/2. maddesi uyarınca temel ceza olarak 4 ay hapis cezasına çarptırıldığı belirtilmektedir. Yapılan hesap hatası sonucu sanığın hükmünün \"1 ay 26 gün hapis\" olarak belirlenmesine rağmen, sanığın kazanılmış hakkı gözetilerek \"1 ay 25 gün\" hapis cezasına indirilmesi hakkaniyetle bağdaşmamaktadır. Kanunlar incelendiğinde, TCK'nin 86/2. maddesi hakkındaki temel cezadan aynı Kanun'un 29. maddesi uyarınca (1/4) oranında haksız tahrik indirimi yapılması gerektiği, sonrasında ise TCK'nin 62. maddesi uyarınca (1/6) oranında takdiri indirim yapılırken sanığa 1 ay 25 gün hapis cezası verildiği ve bu cezanın doğru olarak 2 ay 15 gün hapis cezasına düzeltilmesi gerektiği belirtilmektedir. Kanun maddeleri ise TCK'nin 86, 29 ve 62. maddeleridir.
3. Ceza Dairesi 2019/13651 E. , 2019/16926 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet
Dairemizin 29.05.2019 tarih ve 2019/4798 Esas – 2019/11878 Karar sayılı ilamına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 22.07.2019 tarih 3-2016/50736 sayılı itiraznamesi ile; Somut olayda; sanık hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükümde, TCK"nin 86/2. maddesi uyarınca temel ceza olarak 4 ay hapis cezası belirlendiği, devamında TCK"nin 29. maddesi uyarınca (1/4) oranında indirim yapılarak 3 ay hapis cezasına hükmolunması gerekirken "2 ay 7 gün hapis cezasına", aynı Kanun"un 62. maddesi gereğince (1/6) oranında indirim yapılarak neticeten 2 ay 15 gün hapis cezasına hükmolunması gerekirken "1 ay 26 gün hapis cezasına" hükmolunduğu, yapılan hesap hatası dikkate alındığında neticeten hükmolunması gereken sonuç ceza sanığın kazanılmış hakkı gözetilerek "1 ay 26 gün" hapis cezası olduğu, sonuç cezadan dolayı sanığa bir kez tanınan atıfetin genişletilmek suretiyle, bir kez daha indirim yapılarak sonuç cezanın "1 ay 25 gün hapis" cezasına indirilmesi hakkaniyet ile de bağdaşmayacağı gerekçesiyle dairemizin düzeltilerek onama içeren ilamının kaldırılmasının talep edildiği anlaşılmakla; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1) Yerinde görülen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının KABULÜNE, 2) Dairemizin 29.05.2019 tarih ve 2019/4798 Esas – 2019/11878 Karar sayılı, sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmünün düzeltilerek onanmasına dair kararın KALDIRILMASINA, 3)Sanığın müştekiye yumruk vurmak suretiyle basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralama eylemi nedeniyle TCK"nin 86/2. maddesinden belirlenen temel cezadan aynı Kanun"un 29. maddesi uyarınca (1/4) oranında haksız tahrik indirimi yapıldığında 3 ay hapis cezası yerine 2 ay 7 gün hapis cezası belirlemek suretiyle zaten sanık hakkında eksik ceza verildiği, devamında TCK"nin 62. maddesi uyarınca (1/6) oranında takdiri indirim yapılırken 1 ay 25 gün hapis yerine 1 ay 26 gün hapis cezası belirlenmek suretiyle de 1 gün fazla Esas No: 2019/13651ceza tayin edildiği, ancak sanık hakkında doğru uygulama yapılması halinde 2 ay 15 gün hapis cezası alması gerektiği karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 04.03.2008 gün ve 2008/6-47 Esas, 2008/43 Karar sayılı ilamında, “sanığın önceki yanılgılı uygulama nedeniyle ortaya çıkan hafif sonuç cezadan, ikinci kez mahkumiyetin sonuçlarını da kapsayacak şekilde yararlandırılmasını sağlayacak, sanığa daha önce bir kez tanınmış olan atıfet genişletilmek suretiyle hakkaniyete aykırı sonuçların doğmasına, adalet ve eşitlik ilkelerinin zedelenmesine yol açılmış olacağı" belirtilmesine göre, sonuç olarak belirlenen cezadaki hesap hatası aleyhe temyiz bulunmadığından, 4) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden, bu hususlar bozma nedeni olarak görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 25.09.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.