8. Hukuk Dairesi 2016/7823 E. , 2016/17279 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı ile davalı taraflarından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Borçlu Belediye vekili, ... Bankası ... Merkez Şubesi"ndeki İller Bankası payları, şartlı bağış, proje gelirleri, vergi, resim ve harç niteliğindeki alacaklarının bulunduğu hesaba haciz konulduğunu, 5393 sayılı Yasa"nın 15/son maddesi ve İİK"nun 82/1. maddesi kapsamında ilgili hesabın haczinin mümkün olmadığını, bu nedenlerle yapılan haciz işleminin yasaya aykırı olduğunu açıklayarak, haciz kararının kaldırılmasını istemiştir.
Mahkemece 11.09.2014 tarihli 29116 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Yasa ile 5393 sayılı Belediye Kanunu"nda yapılan değişiklik resen dikkate alınarak ilgili yasal düzenleme nedeniyle şikayetçi borçlunun ... Bankası ... Merkez Şubesi nezdinde bulunan ... nolu hesabı üzerine konulmuş bulunan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmün alacaklılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesi tarafından 6552 sayılı Yasa ile 5393 sayılı Yasa"nın 15. maddesine eklenen ek hüküm ile getirilen düzenlemedeki prosedür yerine getirilmeden İcra Mahkemesi"nce haczin kaldırılmasına karar verilemeyeceği ve alacaklıları farklı iki ayrı icra dosyasında, borçlu belediyenin aynı hesaba ilişkin haczedilmezlik şikayetinin aynı dosya üzerinden hükme bağlanmasının da doğru olmadığı gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiş, bozma sonrası Mahkemece, 6552 sayılı Yasa"nın yürürlük tarihi olan 10.09.2014 tarihinden önce başlatılmış bulunan takipler nedeni ile konulmuş bulunan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm alacaklı ve borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Borçlu vekilinin temyiz itirazları yönünden;
İİK"nun 4949 sayılı Kanun"la Değiştirilen 363/1. maddesinin son cümlesindeki kesinlik sınırının aynı Kanunun Ek 1. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 01.01.2016 tarihinden itibaren artırılan miktarı dikkate alındığında temyize konu değerin 6.310,00 TL"yi geçmediği anlaşıldığından mahkeme kararının temyiz kabiliyeti yoktur.
Yukarda açıklanan nedenle temyiz dilekçesinin REDDİNE,
-//-
1- Alacaklı vekilinin temyiz itirazları yönünden;
11.09.2014 tarihli 29116 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun"un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu 15. maddenin son fıkrasına "İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır. On gün içinde yeterli mal beyan edilmemesi durumunda yapılacak haciz işlemi alacak miktarını aşacak veya kamu hizmetini aksatacak şekilde yapılamaz" hükmü eklenmiş ise de Anayasa Mahkemesi’nin 17/6/2015 tarihli ve E.: 2014/194, K.: 2015/55 sayılı Kararı ile Birinci cümledeki “ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır.” ve son cümlesindeki “veya kamu hizmetini aksatacak” ifadeleri iptal edilmiştir.
Yine aynı Yasa"nın 123. maddesi ile 5393 sayılı Kanun"a eklenen Geçici 8. maddede “15"inci maddenin son fıkrası hükümleri, devam eden her türlü icra takipleri hakkında da uygulanır. Bu maddenin yürürlük tarihinden önce yapılmış icra takipleri gereğince konulan tüm hacizler, söz konusu fıkra hükümleri dikkate alınarak kaldırılır.” hükmü ise Anayasa Mahkemesi’nin 17/6/2015 tarihli ve E.: 2014/194, K.: 2015/55 sayılı Kararı ile iptal edilerek yürürlükten kaldırılmıştır.
Bu durumda Geçici 8. maddenin iptal edilmesi ile 6552 sayılı Yasa hükümlerinin sadece Yasa"nın yürürlüğe girdiği 11.09.2014 tarihinden sonra başlatılan icra takiplerinde uygulanabileceğinin kabulü gerekir.
O halde icra takibinin 6552 sayılı Yasa"nın yürürlük tarihi olan 11.09.2014 tarihinden sonra başlatılmış olması halinde; 5393 sayılı Kanunun 15/son fıkrasına eklenen ve iptal edilmeyen “İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediye"den borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir” hükmü gereğince öncelikle İcra Dairesi"nce bu işlemin yerine getirilmesi, 10 gün içinde mal beyanında bulunulmaması halinde ise diğer mallar üzerinde haciz uygulanması talebinin, yerine getirileceğinin, icra takibinin 6552 sayılı Yasa"nın yürürlük tarihi olan 11.09.2014 tarihinden önce olması halinde ise; 6552 sayılı Yasa ile 15/son maddesine eklenen yukarıdaki fıkra hükmünün uygulanamayacağının kabulü gerekir.
Somut olayda; takip tarihi 31.10.2008 olup 6552 sayılı Yasa"nın yürürlük tarihinden önce olduğundan 6552 sayılı Yasa ile 5393 sayılı Yasa"nın 15/son maddesine eklenen ek fıkra hükümlerinin uygulanamayacağı kabul edilmelidir. Bu durumda hacizlerin kaldırılması yönündeki istemin reddi gerekirken kabulü doğru değildir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin 2.bentte gösterilen nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, borçlu vekilinin ise 1.bentte gösterilen nedenlerle reddine, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29,20 TL peşin harcın istek halinde davacı ile davalıya ayrı ayrı iadesine 20.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.