19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/4876 Karar No: 2017/2095 Karar Tarihi: 15.03.2017
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/4876 Esas 2017/2095 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, bir şirketin sahte fatura düzenlendiği iddiasıyla başlatılan icra takibinin dayanağıyla ilgili bir menfi tespit davasıdır. Davacı şirket, faturada belirtilen mal ve hizmetleri almadığını, dolayısıyla borçlu olmadığını iddia etmektedir. Davalı şirket ise faturanın gerçek olduğunu ve davacı şirketin kendisine borçlu olduğunu savunmaktadır. Mahkeme, davacı şirketin davalı şirkete borçlu olduğunu tespit etmiş ve davanın reddine karar vermiştir. Ancak, Yargıtay kararında mahkemenin ispat külfetinin tayininde hataya düştüğü belirtilmiş ve hükmün bozulması gerektiği ifade edilmiştir. Bu kararda, takip konusu faturanın tek başına alacağı kanıtlamaya yeterli olmadığı, malın tesliminin de kanıtlanması gerektiği vurgulanmaktadır. Kararda, ilgili kanun maddeleri belirtilmemiştir.
19. Hukuk Dairesi 2016/4876 E. , 2017/2095 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... San. ve Tic. A.Ş. vek. Av. ... ile davalı Aslı Uluslararası ... İnş. ve Tic. A.Ş. vek. Av. ... arasında görülen menfi tespit davası hakkında ... Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 09/12/2014 gün ve 2014/733 E. - 2014/686 K. sayılı hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 02/12/2015 gün ve 2015/5269 E. - 2015/15937 K. sayılı ilamına karşı davacı vekili tarafından süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili şirket hakkında başlatılan icra takibinin dayanağı olan sahte olarak oluşturulduğunu, müvekkili şirket adına 2002- 2003 yılları arasında sahte fatura düzenlendiği için ilgilileri hakkında kamu davası açıldığını, müvekkilinin faturada belirtilen mal ve hizmetleri kesinlikle almadığını belirterek, müvekkilinin takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, faturanın davacı ile müvekkili arasında gerçekleşen kömür alışverişine istinaden düzenlendiğini, sahte fatura düzenlenmesi nedeniyle açılan davanın zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırıldığını, dava konusu faturanın ceza dosyasına konu faturalar arasında yer almadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller, tanık anlatımları, benimsenen bilirkişi raporuna göre, takip konusu faturada belirtilen kömürün davalı şirket tarafından davacı şirkete teslim edildiği, davacı şirket tarafından fatura bedelinin ödenmediği, davacı şirketin davalı şirkete 27.535,30 TL borcunun bulunduğu ve davanın subut bulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 02.12.2015 günlü kararıyla onanmış olup, bu karara karşı davacı vekilinin karar düzeltme isteminde bulunması üzerine yeniden yapılan inceleme sonucunda Dava, itiraz edilmeksizin kesinleşen ilamsız icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. İcra takibinin dayanağı 30.11.2002 tarihli mal satışına ilişkin faturadır. Davalı takip alacaklı ilamsız icraya konu fatura bedeli kadar alacaklı olduğunu ispat ile yükümlüdür. Bir başka deyişle takip konu fatura tek başına alacağı kanıtlamaya yeterli olmayıp içeriği malın teslimininde kanıtlanması gerekir. Mahkemece bu yön gözetilmeden ispat külfetinin tayininde hataya düşülerek eksik inceleme ile düzenlenen bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekirken, Dairemizin 02.12.2015 tarih 2015/5269-15937 sayılı ilamı ile onandığından davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle Dairemizin 02.12.2015 tarih 2015/5269-15937 sayılı onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün davacı yararına BOZULMASINA, evvelce alınan onama harcı ile peşin harcın istek halinde iadesine, 15/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.