Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/2975 Esas 2015/4259 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2975
Karar No: 2015/4259
Karar Tarihi: 17.09.2015

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/2975 Esas 2015/4259 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık bir şirketin mümessili olarak resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından mahkum edilmiştir. Şirketin borçlu olduğu 50 bin TL'lik senedi ciro ederek kullanmış olduğu krediye teminat olarak verdiği ancak senet üzerindeki imzanın sanığın eli ürünü olmadığı, diğer yazıların eli ürünü olduğunun saptandığı ve bu şekilde suç işlediği kabul edilmiştir. Sanık, suç kastı olmadığını iddia etse de, mahkeme sanığın ifadelerindeki çelişkileri ve gerçeklerin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespit edilmesi gerektiğini belirterek mahkumiyet kararını bozmuştur. Kanun maddeleri detaylı olarak belirtilmemiş ancak bozma kararının 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca verildiği belirtilmiştir.
23. Ceza Dairesi         2015/2975 E.  ,  2015/4259 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın mümessili olduğu şirketin alacaklı, katılan ... Pazarlama İnş. ve Taah. A.Ş’nin borçlu olduğu 50 bin TL’lik senedi ... Bankası"na ciro ederek kullanmış olduğu krediye teminat teşkil etmek üzere verdiği, şirketin bu durumdan protesto sonucu haberdar olduğu ve şikayetçi olduğu, yaptırılan bilirkişi incelemesinde senet üzerinde bulunan imzanın sanığın eli ürünü olmadığı ancak diğer yazıların eli ürünü olduğunun saptandığı sanığın bu şekilde nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği kabul olunan olayda;
    Sanığın aşamalarda istikrar gösteren ifadelerinde senedi teminat olarak katılan şirketten daha önce yapmış oldukları bir iş karşılığı aldığını, senedin katılan şirket yetkilisi tarafından imzalandığını, senet üzerinde şirketin kaşesinin bulunduğunu, senedin sehven bankaya verilmiş olduğunu ve durum anlaşıldığında senedin geri alındığını, suç kastının bulunmadığını ifade etmesi 05.03.2013 tarihli tebliğnameye cevap niteliğindeki dilekçesinin içeriği karşısında gerçeğin kuşkuya yer bırakılmadan tespiti bakımından;
    1- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmü bakımından; sanığın aşamalarda ısrarla ifade etmiş olduğu, katılan şirketle akdedilmiş bulunan sözleşme aslının celbedilerek sözleşmede bulunan imzalarla senet üzerinde yer alan imzaların mukayesesinin bilirkişi marifetiyle yaptırılması ve bu kapsamda özellikle sanık müdafiinin tebliğnameye cevap dilekçesindeki iddialarıyla ilgili olarak Hakan Ercan isimli kişinin celbedilerek tanık sıfatıyla dinlenmesi, bu kişiye ait imza ve yazı örneklerinin de incelemeye dahil edilmesi, senet üzerinde yer alan kaşenin şirkete ait kaşe olup olmadığının tespit edilmesi, senet katılan şirket tarafından verilmemişse kaşenin nasıl olup da senet üzerinde bulunduğunun sorulması, böylece senetteki imzanın ve kaşenin aidiyetinin araştırılması ile toplanan tüm delillerin sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bilirkişi raporunda senet üzerindeki imzanın sanığın eli ürünü olmadığına yönelik tespitine rağmen senetteki imzanın taklit edilerek atıldığının sanığa izafe edilmek suretiyle ve eksik inceleme neticesinde mahkumiyetine karar verilmesi,
    2- Sanık hakkında banka tarafından tahsis edilmemesi gereken bir kredinin tahsis edilmesi amacıyla dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmünün temyizen incelenmesinde;
    Senedin Türkiye İş Bankası’na sanık tarafından hangi sebeple verilmiş olduğuna dair ... tarafından gönderilen 22.02.2010 tarihli yazı ile 23.10.2010 tarihli yazı arasında çelişki olduğu, yazılardan ilkinin senedin tahsil maksadıyla verildiği, ikincisinin de senedin teminat maksadıyla verildiğini ifade edilmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti ve suç mağdurunun doğru olarak ortaya konması bakımından; bahse konu çelişki giderilerek, senedin ne maksatla verildiğinin tespitine çalışılması, eğer sanık tarafından kredi kullanma maksadıyla ve teminat olarak sunulmuşsa, senedin kredi kullanımının hangi aşamasında, tahsisi temin maksadıyla sonradan mı verildiğinin edilmiş bulunan krediyi teminat altına almak maksadıyla mı ibraz ettiğinin suçun unsurlarının oluşumu bakımından araştırılması, bankadan bahse konu işlemlere dair belgelerin celbedilerek incelenmesi, denetime olanak sağlayacak şekilde dosya içerisine konulması ile toplanan tüm deliller neticesinde bir karara varılması gerekirken eksik araştırmaya dayanılarak dosya kapsamına uygun olmayan yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.09.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.