15. Hukuk Dairesi 2015/4675 E. , 2016/860 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik menfi tespit istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Yanlar arasında yazılı bir eser sözleşmesi bulunmamakta ise de; sözlü eser sözleşmesi ilişkisinin kurulduğu ve davalı yüklenicinin, 2009 yılında davacı iş sahibine ait evde tadilat, tamirat ve kat ilavesi imalâtlarını yapmayı üstlendiği, davacı iş sahibinin yapılan işler karşılığında 47.871,00 TL ödediği hususları ihtilâfsızdır. Uyuşmazlık; yapılan işlerin bedeli ve davacı iş sahibinin, iş bedeli nedeniyle davalı yükleniciye bakiye borcunun bulunup bulunmadığı noktasındadır.
İşin yapıldığı 2009 yılında yürürlükte olan ve somut olayda uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 366. maddesi hükmünce tarafların sözleşmenin varlığında mutabık olup, bedel konusunda anlaşamamaları halinde iş bedelinin, imalâtın yapıldığı tarihteki mahalli serbest piyasa rayiçlerine göre hesaplanması gerekmektedir.
3194 sayılı İmar Yasası"nın 21. maddesi hükmü uyarınca, 26. maddesinde gösterilen istisnalar dışında, bütün yapılar için belediye veya valiliklerden yapı ruhsatı alınması zorunludur. Yapı ruhsatı ise, ancak projelerine, imar plânı ve yönetmeliğine göre resim ve hesapları incelenerek verilir. Ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak inşa edilen yapılarda ruhsata aykırılık giderilemiyorsa, 3194 sayılı Yasa"nın 32. maddesi hükmü gereğince, ilgili belediye veya valilikçe inşaat derhal durdurulur ve yasal hale getirilmesi olanaksız ise veya ruhsat veya eklerine ya da imar mevzuatına aykırılık öncelikle yüklenici tarafından giderilemiyorsa bu hali ile yapılan yapının yıktırılmasına karar verilir ve anılan Yasa"nın 42. maddesi hükmü gereğince de yapı sahibine ve yükleniciye ceza yaptırımı uygulanır. İmar Kanunu"ndaki bu düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilmelidir. Emredici hukuk kurallarını içeren 3194
sayılı İmar Yasası hükümlerine aykırı ve onaylı projeye dayanmadan yapılan iş ve imalâtlarla ilgili olarak gerçekleşen imalât bedelinin talep ve dava edilmesi, imara aykırılığın ve dolayısıyla yasaları tanımazlığın meşrulaştırılması anlamına geleceğinden kabul edilemez. Başka bir anlatımla, mahkemeler yasaya aykırı durumların kabulüne ve devamına yardımcı olacak kararlar veremezler.
Mahkemece mahallinde keşif icrası sonucu düzenlenen bilirkişi heyeti raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm tesisine elverişli değildir. Zira hükme esas alınan 24/04/2013 günlü bilirkişi kurulu raporunda; mimari projesine göre yerinde yapılan imalatların ruhsatlı projesinden farklı olduğu, davacı iş sahibine ait yapıda gerçekleştirilen imalatların ve kat ilavesinin projeye uygun olmadığı belirtilerek yasal olmayan imalatlar da hesaplamaya dahil edilip, davalı yüklenicinin iş bedeli tespit edilmiştir. Mahkemece yüklenicinin ancak yasal mevzuata uygun olarak yaptığı inşaatın bedelini isteyebileceği ilkesi dikkate alınarak 3194 sayılı İmar Kanunu uyarınca ekonomik değerinden söz edilemeyen ve yıkılması zorunlu olan kaçak imalatın, tadilat projesiyle yasal hale getirilip getirilemeyeceği araştırılmadan, yanlar arasında kurulduğu ihtilafsız olan sözlü eser sözleşmesinde imalâtın bedeli yapıldığı yıl mahalli serbest piyasa rayiçlerine göre hesaplatılmadan, hüküm altına alınan yargılama giderlerinin de kabul ve reddedilen miktara göre yanlar arasında paylaşımı yapılmadan verilen karar doğru olmamış, bozulması gerekmiştir.
O halde mahkemece yapılacak iş; öncelikle belediye imar işlem dosyası temin edilerek hükme esas alınan raporu hazırlayan bilirkişi kurulundan alınacak ek rapor ile yapılan inşaatın yasal durumunun ve tadilat projesiyle yasal hale getirilip getirilemeyeceğinin mümkün olup olmadığının tespit edilmesi, yasal olduğunun anlaşılması halinde imalatın yapıldığı 2009 yılı mahalli serbest piyasa rayiçlerine göre bedelinin hesaplatılması, bulunacak toplam iş bedeli miktarından davacı iş sahibince ödendiği kanıtlanan ve ihtilafsız olan 47.871,00 TL ödemenin mahsubu ile davalı yüklenicinin alacaklı olup olmadığının belirlenerek hüküm altına alınması, yargılama giderlerinin de kabul ve reddedilen miktara göre yanlar arasında paylaştırılması suretiyle sonuca varmaktır.
Açıklanan bu nedenlerle kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca tarafların diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden taraflar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 10.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.