Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6037
Karar No: 2017/1101
Karar Tarihi: 12.04.2017

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/6037 Esas 2017/1101 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2016/6037 E.  ,  2017/1101 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Asıl davada davacı vekili, esnaf kredi ve kefalet sözleşmesine dayalı alacağının rücuen tahsili amacıyla davalı hakkında Gördes İcra Müdürlüğü"nün 2011/371 E. sayılı dosyasından icra takibine başlandığını ancak davalının icra takibine itiraz etmesi sonucu takibin durduğunu, itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, icra takibine vaki itirazın iptali ile %40 icra inkâr tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davacı vekili, esnaf kredi ve kefalet sözleşmesine dayalı alacağının rücuen tahsili amacıyla davalı hakkında Gördes İcra Müdürlüğü"nün 2011/535 E. sayılı dosyasından icra takibine başlandığını ancak davalının icra takibine itiraz etmesi sonucu takibin durduğunu, itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, icra takibine vaki itirazın iptali ile %20 icra inkâr tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Asıl ve birleşen davada davalı vekili, davacı tarafın öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapması gerektiğini, kredi sözleşmesinin muhatabı banka tarafından hesap kat ihtarı gönderilmediğini, davalı müvekkilinin borcun tamamından sorumlu olmadığını, 6098 sayılı Borçlar Kanunu"nun 587. maddesi uyarınca kefil olan davalılara payları oranında takip yapılması gerekirken, takibin bu hükme aykırı yapıldığını, bileşik faiz talep edilmesine olanak olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davacı kooperatifin kefil olarak ödediği miktarın tamamını açılan kredinin asıl borçlusundan isteyebilmesinin mümkün olduğu, ancak, kredi borçlusu dışında kalan diğer kefil davalı ..."a karşı açtığı dava, niteliği itibarı ile kefilin kefile rücu davası niteliğinde olduğundan, TBK"nın 587. maddesinin (BK 488. maddesi) ikinci cümlesi uyarınca diğer kefillerin sorumluluğu her bir kefile düşen pay ile sınırlı olduğu, ayrıca davacının davalıdan ödemiş olduğu miktar için rücu ilişkisinde uygulanacak faiz oranı sözleşme ile kararlaştırılmadığından ve taraflar arasında ticari bir ilişki bulunmadığından TBK"nın 88 ve 120. maddeleri gereği 3095 sayılı Kanun"un 2/1. maddesi uyarınca yasal faiz isteyebilmesinin mümkün olduğu gerekçesiyle, asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne dair verilen karar, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz istemi üzerine, davacı vekilince, 23.09.2013 tarihli dilekçesinde, kredi ilişkisine konu asıl borcun ödendiğinden bu hususun kararda dikkate alınmasının talep edildiği ve 25.12.2013 tarihli oturumda da, ödemelerin alındığı belirtilip, davanın kabulüne karar verilmesinin istenildiği, anılan bu hususlar ile birlikte, alacağın icra dosyalarında haricen tahsil edilmesi de gözönünde bulundurularak, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmediği ve buna göre, davanın açılmasına hangi tarafın neden olduğu üzerinde durularak harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden hangi tarafın sorumlu olduğunun belirlenmesi gerektiği açıklanarak, asıl ve birleşen davada davacı yararına bozulmuştur.
    Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, konusuz kalan asıl ve birleşen davaların esası hakkında karar verilmesine yer olmadığını, davaların açılmasına davalı sebep olduğundan, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, asıl ve birleşen davalarda taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-a)Asıl ve birleşen davalarda davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Davalı taraf, asıl davada Gördes İcra Müdürlüğü"nün 2011/371 E. sayılı dosyasına konu 17.341,16 TL tutarlı takibe, birleşen davada ise yine aynı icra müdürlüğünün 2011/535 E. sayılı dosyasına konu 4.966,32 TL tutarındaki takibe itiraz etmiş olup, asıl ve birleşen davalar bu miktarlar üzerinden harcı yatırılarak açılmıştır. Bozma öncesi alınan bilirkişi raporunda, davalının takiplere yönelik itirazlarının kısmen haklı olduğundan bahisle, asıl dava yönünden 2.494,42 TL asıl, 182,06 TL işlemiş faiz; birleşen dava yönünden 777,04 TL asıl, 5,05 TL işlemiş faiz borcu bulunduğu tespit edilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uygun olarak, icra takiplerine konu borçlar ödendiğinden konusuz kalan davaların esasları hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş ise de, yukarıda açıklandığı üzere, asıl ve birleşen davalarda davalı tarafın takiplere yönelik itirazlarında kısmen haklı olduğu gözardı edilerek, yargılama giderlerinin tümüyle davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi hatalı olmuştur. Bu itibarla, HMK"nın 326. maddesi hükmü uyarınca, tarafların haklılık oranlarına göre yargılama giderlerinin belirlenmesi amacıyla hükmün bozulması gerekmiştir.
    b) Asıl ve birleşen davalarda davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    Davacı taraf asıl ve birleşen davalarda icra inkâr tazminatı isteminde bulunmuş olup, mahkemece bu talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Alacak kooperatif kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, likit ve bilinebilir mahiyettedir. Bu nedenle, yukarıdaki bentte yapılan açıklamalar da dikkate alınarak, tespit edilen asıl alacak tutarları üzerinden, asıl ve birleşen davalarda davacı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekirken, bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2-a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin, (2-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadelerine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi