11. Hukuk Dairesi 2018/3349 E. , 2019/4771 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 16.05.2017 tarih ve 2016/465 E. - 2017/472 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 13/04/2018 tarih ve 2017/1813-2018/473 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin Finansbank"tan kullandığı kredi borcunun ödenerek kapatıldığını, davalı bankanın ön bilgi vermeden ve sözleşmede de açık olarak belirtilmemesine rağmen erken ödeme komisyonu adı altında yasal oranın çok üzerinde fahiş erken kapatma komisyonu tahsil ettiğini, alınan bedellerin haksız ve hukuksuz olduğunu, banka tarafından erken ödeme bedeli adı altında tahsil edilen bedelin iadesi gerektiğini ileri sürerek, ıslahla artırılan 212.158,173 TL"nin 09.04.2015 tarihinden itibaren, bankalarca mevduat hesaplarına uygulanan en yüksek yasal değişken faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının erken kapama talimatı kapsamında iki farklı taksitli kredisine istinaden ayrı ayrı erken kapama ücreti tahsil edildiğini, davacıdan tahsil edilen erken kapama ücretinin davacının bilgisi dahilinde olduğunu, müvekkili bankanın davacıya Finansman desteği alternatifi sunmasına rağmen davacının başka bir bankadan düşük faizle kredi kullanarak erken kapatmayı tercih ettiğini, davacının kendi talebi ve isteği üzerine kredilerin erken kapatıldığına dair verilen talimatlarda ihtirazi kayıt olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmeleri uyarınca davacıya iki adet kredi kullandırıldığı, % 5 oranı üzerinden 27/02/2013 tarihli krediye ilişkin 36.759,89 TL erken kapama komisyonu ile 1.837,99 TL BSMV ve 28/02/2014 tarihli krediye ilişkin 300.000,00 TL erken kapama komisyonu ile 15.000,00 TL BSMV ödendiği, sözleşmelerde kredinin erken kapatılması halinde uygulanacak komisyon oranının belirtilmediği, sözleşmede kararlaştırılmadığından komisyon oranlarının diğer bankalardan sorulduğu, her iki krediye % 2 oranının uygulanmasına tekabül eden miktarın alınması gerekirken fazladan erken ödeme kesintisi alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına; sözleşme serbestisi de dikkate alınmak suretiyle emsal banka uygulamalarına göre davalı bankaca uygulanan oranın taraflar arasındaki menfaati bozacak şekilde fahiş olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 24/06/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.