Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5521 Esas 2019/1581 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/5521
Karar No: 2019/1581
Karar Tarihi: 07.03.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5521 Esas 2019/1581 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, \"silahlı terör örgütüne üye olma\" suçundan verilen mahkumiyet hükmünün istinaf başvurusunu esastan reddetti. Dosyada mevcut diğer delillerin suçun sübutu için yeterli olduğu belirtilirken, \"bylock tespit ve değerlendirme tutanağı\" beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili görülmedi. Usulüne uygun olarak yapıldığı belirtilen yargılama sürecindeki iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı belirtilerek, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin yerinde görülmediği ifade edildi. Ancak, suç tarihinin yanlış yazılması ve sanığa zorunlu müdafinin tayininin gerekmesi karşısında, yargılama aşamasında tutuklu bulunduğu anlaşılan sanığa tayin edilen zorunlu müdafii ücretinin yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi Kanuna aykırı bulunarak, hüküm BOZULDU. Mahkeme kararında, TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK’nın 62/1, 53, 58/9, 63 maddelerine yer verilmiştir.
16. Ceza Dairesi         2018/5521 E.  ,  2019/1581 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK’nın 62/1, 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ile gerekçe içeriğine ve sanık süresinden sonra gerekçeli temyiz dilekçesi verdiğinden sanık müdafiinin temyizine göre yapılan incelemede;
    Dosyada mevcut diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, bylock tespit ve değerlendirme tutanağı beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili görülmemiştir.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak
    ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
    1-Sanığın daha önce 29.07.2016 tarihinde yakalanıp göz altına alındığının anlaşılması karşısında, gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “29.07.2016” yerine “03.04.2017” yazılması,
    2-Dairemizin 14.11.2017 tarih, 2017/1824 esas, 2017/5384 sayılı kararında da açıklandığı üzere sanığa zorunlu müdafinin tayininin gerekmesi karşısında, yargılama aşamasında tutuklu bulunduğu anlaşılan sanığa tayin edilen zorunlu müdafii ücretinin yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMK"nın 303/1 maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan istinaf mahkemesi karar başlığında suç tarihi kısmından “03.04.2017” ibaresinin çıkarılarak yerine “29.07.2016” ibaresinin eklenmesi ve ilk derece mahkemesi hükmünün 11. fıkrasının tamamen hükümden çıkartılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.