3. Ceza Dairesi 2019/18985 E. , 2020/2838 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık ..."nin, müşteki ... ve mağdur ..."i kasten yaralama suçundan ayrı ayrı cezalandırılması istemi ile kamu davası açıldığı halde, herhangi bir karar verilmediği anlaşılmış ise de; bu hususta zamanaşımı süresince karar verilmesi mümkün görülmüştür.
1) Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Sanıkların yokluğunda verilip usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükümlere karşı, 1412 sayılı CMUK"un 310. maddesinde gösterilen haftalık yasal süre geçtikten sonra yaptıkları temyiz istemlerinin 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,
2) Sanık ..."ın, müşteki ... ve mağdur ..."i kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Hükmolunan adli para cezalarının tür ve miktarı, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğundan sanık müdafiinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,
3) Sanık ..."ın müşteki ..."i kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
a) Sanığın eylemine uyan, 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 86/3-e, 87/1-c 87/1-son maddeleri uyarınca cezasının 5 yıldan az olamayacağı anlaşıldığından, savunmasının yargılamayı yapan mahkemece alınması gerektiği gözetilmeyerek, istinabe yoluyla aldırılması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 196/2. maddesine muhalefet edilmesi,
b) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 gün, 2015/1167 Esas ve 2017/247 sayılı Kararında belirtildiği üzere, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK"nin 87/1-son maddesinin uygulanması suretiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Pelissier ve Sassi/Fransa, No: 25444/94, P. 67, Sadak ve diğerleri/Türkiye No: 29900/96, 29901/96, 29902/96, 29903/96, 17.07.2001) kararlarında belirtildiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Adil yargılanma hakkı” başlıklı 6. maddesine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesine ve CMK’nin 226. maddesine muhalefet edilerek sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
c) Sanık hakkında kurulan hükümde, uygulama maddesinin TCK"nin 87/1-son maddesi yerine, TCK"nin 87/3-son olarak yazılması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 223/6. maddesine muhalefet edilmesi,
d) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.02.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.