9. Ceza Dairesi Esas No: 2020/191 Karar No: 2020/1245 Karar Tarihi: 06.10.2020
Tefecilik yapmak - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/191 Esas 2020/1245 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin tefecilik yapmak suçundan mahkumiyetine karar verdi. Ancak, suç tarihi yanlış yazıldığı için düzeltme yapıldı. Sanık hakkında başka bir tefecilik suçundan verilen hükmün açılanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümler itiraz edilebilir bulundu. Bu nedenle dosya, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmek üzere gönderildi. Bu durum, sanık hakkında başka bir tefecilik suçundan kurulan hükümle ilgili olarak da geçerliydi. Ancak, hüküm, avukatlık asgari ücret tarifesi göz önüne alınmadan yazım ücretine hükmedilmesi nedeniyle bozuldu. Mahkeme, sanık hakkındaki suçların zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğini belirterek, hükümdeki yanlışlıkları düzeltme kararı verdi. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Hükmün kanuna aykırı olduğu sonucuna varılarak, kanun maddeleri detaylı bir şekilde açıklandı. Kanun maddeleri şöyle: TCK'nın 43/1. maddesi, 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesi, CMUK'un 321 ve 326/son maddesi, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi.
9. Ceza Dairesi 2020/191 E. , 2020/1245 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Tefecilik yapmak Hüküm : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suç tarihinin sanığın müştekiye faiz karşılığı para verdiği Mayıs 2010 tarihi yerine gerekçeli karar başlığında 14/12/2011 olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir. Sanık ... hakkında Bayram"a yönelik tefecilik suçundan verilen hükmün açılanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümler CMK.nun 231/12 maddesi uyarınca itiraza tabi bulunduğundan, CMK.nun 264 maddesi dikkate alınarak sanık müdafiinin itirazı ile ilgili olarak itiraz merciince gereği yapılmak üzere dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE karar verilmiştir. Sanık hakkında ..."a karşı tefecilik suçundan kurulan hükmün sanık müdafiinin temyiz talebi ile yapılan incelemede; Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum lehine Avukatlık Asgari Ücret tarifesinin 13. maddesinin 1. fıkrası uyarınca maktu vekalet ücreti tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden dilekçe yazım ücretine hükmedilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-Sanığın üzerine atılı sübutu kabul edilen eylemlerin aynı suç işleme kararının icrası kapsamında değişik tarihlerde işlenmesi nedeniyle hakkında TCK"nın 43/1. maddesi gereğince zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden ve suç kastının nasıl yenilendiği, eylemlerin neden bağımsız suç olarak kabul edildiği de denetime imkan verecek şekilde karar yerinde gerekçeleriyle gösterilip tartışılmadan sanık hakkında tefecilik suçundan iki ayrı mahkumiyet hükmü kurulması, 2-24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53.maddesinin iptal edilen bölümleri doğrultusunda sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca CMUK"un 326/son maddesi gözetilmek kaydıyla BOZULMASINA, 06/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.