Esas No: 2020/2047
Karar No: 2022/9241
Karar Tarihi: 04.04.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/2047 Esas 2022/9241 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, tehdit suçundan mahkumiyet, yaralama suçundan düşme kararı vermiştir. Mağdurun, sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçmesi sonucunda tüm sanıklar hakkındaki yargılama düşmüştür. Ancak, tehdit suçu yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu kapsamda, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6763 sayılı Kanun kapsamında tehdit suçu uzlaştırma kapsamına alınmıştır. Uzlaşma sağlanamaması halinde ise basit yargılama usulü uygulanması gerekmektedir. Anayasa Mahkemesinin kararı doğrultusunda, tehdit suçu yönünden yeniden değerlendirme yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 73/5, 106. maddesi ve 5320 sayılı Kanunun 8/1, 1412 sayılı CMUK'nın 317, 5237 sayılı TCK'nın 7 ve CMK'nın 251 vd maddeleri belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
MAĞDUR SANIK : ...
SUÇLAR : Tehdit, yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, düşme
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü;
A- Mağdur ...’un, 10/05/2016 tarihli oturumda sanık... hakkındaki şikayetinden vazgeçtiği, ancak diğer sanık ... hakkındaki şikayetinin devam ettiği anlaşılmakla; TCK'nın 73/5. maddesinin "iştirak halinde suç işlemiş sanıklardan biri hakkındaki şikayetten vazgeçme, diğerlerini de kapsar" hükmü gereği, mağdur ...’un sanık... hakkındaki şikayetten vazgeçmesinin kasten yaralama suçu yönünden sanık ...’e de sirayet ettiği, Yerel Mahkemenin de bu sebeple şikayetten vazgeçme nedeniyle düşme kararı verdiği, böylelikle mağdurun katılan sıfatı olmadığı anlaşıldığından 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca tebliğnameye aykırı olarak mağdur ...’un yaralama suçu yönünden TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
B- Tehdit suçundan kurulan hükmün temyizine gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik CMK’nın 253/1. madde hükmü uyarınca, sanığa atılı TCK’nın 106. maddenin 1. fıkrasının 1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması karşısında; anılan Kanunun 35. maddesiyle değişik CMK’nın 254. maddesi gereğince sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
2- Uzlaşama sağlanamaması halinde ise;
17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesiyle değişik CMK’nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulamasıyla ilgili olarak CMK’ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin Anayasa Mahkemesinin 14/01/2021 tarihli ve 2020 /81 esas, 2021/4 sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasanın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK’nın 251/1. maddesi kapsamına giren tehdit suçu yönünden; Anayasanın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 7 ve CMK’nın 251 vd maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’un temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.