Esas No: 2021/10991
Karar No: 2022/343
Karar Tarihi: 18.01.2022
Danıştay 6. Daire 2021/10991 Esas 2022/343 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2021/10991 E. , 2022/343 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/10991
Karar No : 2022/343
TEMYİZ EDEN
(DAVALI YANINDA MÜDAHİL ) : … Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … Bakanlığı - …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince yargılamanın yenilenmesi isteminin reddi yolunda verilen … tarihli, E:… , K:… sayılı karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarihli, E:… , K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … 'IN DÜŞÜNCESİ : Müdahilin temyiz isteminin incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İLGİLİ MEVZUAT VE HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin atıf yaptığı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 66. maddesinde, "Üçüncü kişi, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer'i müdahil olarak davada yer alabilir." hükmü yer almış; "Fer’î müdahilin durumu" başlıklı 68. maddesinde ise, müdahale talebinin kabulü halinde müdahilin, davayı ancak bulunduğu noktadan itibaren takip edebileceği; müdahilin, yanında katıldığı tarafın yararına olan iddia veya savunma vasıtalarını ileri sürebileceği; onun işlem ve açıklamalarına aykırı olmayan her türlü usul işlemlerini yapabileceği hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; Manisa İli, Şehzadeler İlçesi, … Mahallesi, … ada, … sayılı parselde bulunan ve 1. grup taşınmaz kültür varlığı olarak tescilli olan taşınmazın tescil kaydının kaldırılması istemiyle taşınmaz maliki (davalı yanında müdahil) tarafından yapılan başvurunun reddine ve tescil kaydının devamına ilişkin İzmir II Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun … tarih ve … sayılı kararına karşı taşınmaz malikince yapılan itirazın kabulüne, taşınmazın 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 6. maddesi ile Korunması Gerekli Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesindeki koşulları taşımaması nedeniyle anılan Koruma Bölge Kurulu kararının iptal edilmesine, söz konusu taşınmazın tescil kaydının kaldırılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu kararının iptali istemiyle açılan davada; dava konusu işlemin iptali yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun Dairemizin 14.05.2020 tarih ve E:2019/21055, K:2020/4333 sayılı kararı ile kesin olarak reddedilerek anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması üzerine dava konusu işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararının kesinleşmesi sonrasında davalı idare yanında müdahil tarafından yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulduğu, yargılamanın yenilenmesi isteminin reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … gün ve E:… , K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, müdahil tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen müdahaleye ilişkin hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden; müdahilin, davanın taraflarından bağımsız istekte bulunamayacağı, yalnızca yanında katıldığı tarafın davadaki istemine yardımcı olacak kimi açıklamalar yapabileceği ve bu konularda hukuki yardımda bulunabileceği, davaya taraf olandan bağımsız olarak tek başına kanun yollarına başvuramayacağı sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda; yanında katıldığı davalı tarafından temyiz isteminde bulunulmamış olması karşısında, müdahilin, katıldığı tarafla birlikte hareket etme koşulunun gerçekleşmemesi nedeniyle, temyiz isteminin incelenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı yanında müdahilin TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de anılan İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 18/01/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY (X) :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 31 inci maddesinin yollamada bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 66 ncı maddesinde, "Üçüncü kişi davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer’î müdahil olarak davada yer alabilir.", 68 nci maddesinde, "Müdahale talebinin kabulü hâlinde müdahil, davayı ancak bulunduğu noktadan itibaren takip edebilir. Müdahil, yanında katıldığı tarafın yararına olan iddia veya savunma vasıtalarını ileri sürebilir; onun işlem ve açıklamalarına aykırı olmayan her türlü usul işlemlerini yapabilir. Mahkeme, katıldığı noktadan itibaren, taraflara bildirilen işlemleri müdahile de tebliğ eder." 69 uncu maddesinde, "Müdahilin de yer aldığı asıl davada hüküm, taraflar hakkında verilir. Fer’î müdahilin, tarafla rücu ilişkisinde, asıl davadaki uyuşmazlık hakkında yanlış karar verildiği iddiası dinlenilmez." hükümleri yer almıştır.
Yukarıda belirtlen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; davaya müdahaleyi, görülmekte olan davada, hakkı davanın sonucuna bağlı olan kişinin kendi hukuki yararını korumak için, davanın tarafı olmadan, davayı kazanmasında yararı bulunan tarafın yanında ve ona yardımcı olarak davaya müdahalesine imkan veren bir hukuki kurum olarak tanımlamak mümkündür.
Buna göre, davacı ya da davalı idare yanında davaya katılma mümkün olup, davacı yanında davaya katılan üçüncü kişilerin, dava konusu işlem aleyhine ayrıca dava açma hakkı bulunmasına rağmen, davalı idare yanında davaya katılanların, yargı kararı üzerine tazminat davası dışında yeni bir dava hakkı bulunmamaktadır. Tazminat davasının da çoğu zaman uğranılan zararı gidermekten uzak olduğu da bilinen bir gerçektir. İptal davalarında idari işlemin iptali davalı yanında davaya katılanın hak ve menfaatini doğrudan etkileyecek olmasına karşın, davada taraf olarak yer almayan müdahilin hak ve menfaatini koruyabilmesi, davalı idarenin tutum ve kapasitesine bağımlı durumdadır. Netice itibariyle idari davalarda davacı yanında davaya katılan ile davalı idare yanında davaya katılanın hukuki durumları farklılık arzetmektedir.
Bu bağlamda, davaya katılanın kanun yoluna tek başına gidebilmesi hususunun, davacı yanında davaya katılan ile davalı yanında davaya katılan açısından farklı değerlendirilmeli ve idari işlem doğrudan hak ve menfaatini etkilemesine rağmen doğrudan taraf olma imkanı olmayan, yani dava açma hakkı olmayan kişilerin, davalı idare yanında davaya katılması halinde, davalı idare temyiz yoluna başvurmasa bile, müdahilin yanında yer aldığı idarenin aleyhine sonuç doğurmayacak şekilde, dava sonunda verilen hükmü tek başına temyiz edebileceğinin kabul edilmesi gerekmektedir. Aksi durum, Anayasa'nın "Hak Arama Hürriyeti" başlıklı 36. maddesine ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) "Adil Yargılanma" başlıklı 6. maddesine aykırı olacaği gibi, davaya müdahalenin etkin işletilememesi, idari işlemin hukuka uygunluğunun denetlenmesini kısıtlayıcı bir sonuç yaratacaktır.
Bu itibarla davalı yanında davaya katılanın temyiz talebinin, Anayasanın 90 ıncı maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6 ncı maddesi ve AİHM içtihatları çerçevesinde değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekmektedir.
Nitekim, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Menemen Minibüsçüler Odası/Türkiye kararında, yargıya erişim hakkı veya diğer bir deyimle hukuk davası açma hakkının, AİHS'nin 6. maddesinin "yargılanma hakkı" ile ilgili birinci fıkrasının yalnızca bir yönünü oluşturduğu, erişim hakkının etkin olabilmesi için, haklarına müdahale edilen bir kimsenin açık ve kesin bir şekilde bu işleme itiraz edebilmesi ve mahkemece tartışılabilmesi ve incelenmesi gerektiği, İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin mahkemeye erişim hakkını doğrudan etkilediğine işaret etmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; Manisa İli, Şehzadeler İlçesi, … Mahallesi, … ada, … sayılı parselde bulunan ve 1. grup taşınmaz kültür varlığı olarak tescilli olan taşınmazın tescil kaydının kaldırılması istemiyle taşınmaz maliki (davalı yanında müdahil) tarafından yapılan başvurunun reddine ve tescil kaydının devamına ilişkin İzmir II Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun … tarih ve … sayılı kararına karşı taşınmaz malikince yapılan itirazın kabulüne, anılan Koruma Bölge Kurulu kararının iptal edilmesine, söz konusu taşınmazın tescil kaydının kaldırılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu kararının iptali istemiyle açılan davada; dava konusu işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararının kesinleşmesi sonrasında davalı idare yanında müdahil (taşınmazın maliki) tarafından yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulduğu, yargılamanın yenilenmesi isteminin reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … gün ve E:… , K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının ise, müdahil tarafından temyiz edildiği görülmektedir.
Bu durumda, Mahkemelerce verilen kararlardan, taşınmazın maliki olan davalı yanında müdahilin menfaatinin doğrudan etkileneceği gözönünde bulundurulduğunda, davalı idare tarafından anılan karar temyiz edilmemiş olsa dahi müdahilin tek başına temyiz isteminde bulunabileceğinin kabul edilmesi gerektiğinden, müdahilin iddiaları tartışılmak suretiyle işin esası hakkında değerlendirme yapılması gerektiği karşı oyu ile Dairemizce verilen çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.