Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/27084 Esas 2018/680 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/27084
Karar No: 2018/680
Karar Tarihi: 26.01.2018

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/27084 Esas 2018/680 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatılmış, borçlu ise icra mahkemesine başvurarak yetkili icra dairesinin ... İcra Dairesi olduğunu ileri sürerek yetki itiraz etmiştir. Mahkeme davalının yetki itirazını kabul etmiştir. Ancak, HMK'nun yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesi uyarınca tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır. Burada da senette ... Mahkemelerinin (icra dairelerinin) yetkili olduğunun yazılması yetki sözleşmesi niteliğinde olup borçlu tacir olduğu gibi alacaklı T.C. ... Bankası A.Ş. de tacirdir. Bu nedenle, yetki sözleşmesinin geçerli olduğu açıktır. Mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri: İİK'nun 50. maddesi, HMK'nun 17. Maddesi, TTK'nun 12. Maddesi, TTK'nun 16. Maddesi ve TTK'nun 124/1. Maddesi.
12. Hukuk Dairesi         2016/27084 E.  ,  2018/680 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun, yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda sair itirazlarla birlikte yetkili icra dairesinin ... İcra Dairesi olduğunu ileri sürerek ... İcra Dairesinin yetkisine itiraz ettiği, mahkemece; davacının yetki itirazının kabulüne karar verildiği görülmektedir.
    İİK"nun 50. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken HMK"nun yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde; "Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır" hükmüne yer verilmiştir. Görüldüğü üzere, HMK"nda yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar, sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir. Öte yandan, anılan maddedeki tacirden anlaşılması gereken, işin ticari nitelikte olması değil, tarafların kanunlarda tacir olarak tanımlanan kişiler olmasıdır.
    Nitekim, 6102 sayılı TTK"nun 12. maddesine göre; tacir, bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye denir. Aynı Kanun"un 16. maddesinde; ticaret şirketlerinin tacir olduğu ifade edilmiştir. TTK"nun 124/1. maddesinde ise; ticaret şirketleri; kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketler şeklinde sayılmıştır.
    Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; alacaklının bonoya dayalı olarak 25.04.2016 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başladığı ve takip dayanağı bonoda ... Mahkemelerinin (icra dairelerinin) yetkili kılındığı görülmektedir. Dolayısıyla, senette ... Mahkemelerinin (icra dairelerinin) yetkili olduğunun yazılması yetki sözleşmesi niteliğinde olup, muteriz borçlu şirket ile alacaklı T.C. ... Bankası A.Ş. anılan yetki sözleşmesinin taraflarını teşkil etmektedir. Belirtilen durum karşısında, muteriz borçlu tacir olduğu gibi yetki sözleşmesinin diğer tarafı konumunda bulunan alacaklının da tacir olduğu tartışmasızdır. Öyleyse, HMK"nun 17. maddesi gereğince bu yetki sözleşmesinin geçerli olduğu açıktır.
    O halde, mahkemece, borçlunun yetki itirazının reddine karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.