Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/6581
Karar No: 2020/3337

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/6581 Esas 2020/3337 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2019/6581 E.  ,  2020/3337 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    No : 2019/1377-2019/1425
    İlk Derece
    Mahkemesi : İzmir 12. İş Mahkemesi
    No : 2018/68-2019/31

    Dava, sigorta başlangıcının tespiti ve yaşlılık aylığının hak kazandığının tespiti ve aylık ödenmesi istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili, davacının sigortalılık başlangıcının 01.09.1987 tarihi olduğunun ve 01.11.2018 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı Kurum vekili, işe giriş bildirgesinin sigortalı konumunda çalışmanın varlığını kabul için yeterli olmadığını, bildirgede belirtilen tarihteki eylemli çalışmasının Yargıtay içtihatlarında öngörülen yönteme uygun biçimde araştırılıp kanıtlanması gerektiğini beyanla, davanın reddi gereğini savunmuştur.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk derece mahkemesi tarafından, Mahkemece yapılan yargılama sonunda "Davacının davasının kabulüne,
    Davacının davalı Kurumda ... sicil sayılı dosyada işlem gören ... Mah. No:109 ... İzmir adresinde bulunan ..."e ait içkili gazino işi işyerinden verilen 01/09/1987 tarihli işe girişini gösteren ve 09/10/1987 tarih 1000766 varide kaydı ile Kurum kayıtlarına intikal eden ilk işe giriş bildirgesine göre anılan işyerinde 01/09/1987 tarihinde hizmet akdine dayalı olarak asgari ücretle 1 gün fiilen çalışmış olduğu ve davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 01/09/1987 tarihi olduğunun tespitine,
    Davacının 25/10/2018 tahsis talep tarihinde 25 yıllık sigortalılık süresi 50 yaş ve en az 5375 gün MYÖ primi ödeme şartını yerine getirdiği tespit edildiğinden tahsis talep tarihini takip eden 01/11/2018 tarihinden itibaren kendisine yaşlılık aylığı bağlanmasının ve yaşlılık aylıklarının her bir ödeme tarihinden itibaren ay be ay yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine" karar verilmiştir.
    İstinaf kanun yoluna başvuran davalı Kurum vekili, resmi Kurum kayıtlarına dayanmayan, usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    B-BAM KARARI
    İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Taraf vekilleri, aynı istinaf gerekçeleriyle kararın bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Mahkemece davacının 01.09.1987 tarihini sigorta başlangıcı olarak tespitine yönelik isteminin kabulüne dair verilen karar yerinde ise de 01.11.2018 tarihinden itibaren kendisine yaşlılık aylığı bağlanmasının ve yaşlılık aylıklarının her bir ödeme tarihinden itibaren ay be ay yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine yönelik kararı yerinde değildir.
    Davacı, dava dilekçesinde istemini dava öncesinde davalı Kuruma yapmış olduğu başvuruda sigorta başlangıcı olarak 01.09.1987 tarihli işe giriş bildirgesi nedeniyle sigorta başlangıcı olarak bu tarihin esas alınması talebinin reddi nedeniyle sigorta başlangıcı tarihinin 01.09.1987 tarihi olarak belirlenmesi olarak belirlemiştir. Öte yandan davacı, dava devam ederken 25.10.2018 tarihinde davalı Kuruma tahsis dilekçesi vermek ve ertesi günü 26.10.2018 tarihinde de davayı ıslah etmek suretiyle talebini sigortalılık başlangıç tarihinin 01/09/1987 tarihi olduğunun tespiti ile 25/10/2018 tahsis talep tarihini takip eden aybaşı olan 01.11.2018 tarihinden itibaren kendisine yaşlılık aylığı bağlanmasının ve yaşlılık aylıklarının her bir ödeme tarihinden itibaren ay be ay yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili olarak belirlemiştir.
    10/09/2014 tarih ve 6552 sayılı Kanun"un 64. maddesi ile eklenen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 7/3. maddesi ile "31/05/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur. Diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz" hükmü getirilmiştir.
    5521 sayılı Kanuna yapılan değişiklik ile dava açmadan önce Kuruma müracaat zorunluluğu, iş yargısında uyuşmazlıkların azaltılması, sigortalı ile Kurum arasında uyuşmazlık çıkmadan dava açılmasının önlenmesidir. Getirilen düzenleme ile sigortalı önce Kuruma müracaat edecek, Kurum isteme olumsuz cevap verirse veya belli bir süre sessiz kalırsa öyle dava açılabilecektir. Bu düzenleme 2577 İdari Yargılama Usulü Kanununun 10. maddesine benzer bir düzenlemedir.
    İş Mahkemeleri Kanunu"nun 7. maddesine getirilen düzenleme ile dava açılabilmesi için önce sigortalı ile Sosyal Güvenlik Kurumu arasında uyuşmazlık bulunması şartı aranmıştır. Bu uyuşmazlık ise Kurumun istemi reddetmesi veya reddetmiş sayılması ile oluşur. Bunun için de Kuruma müracaat zorunludur. Sigortalının henüz Kurumca reddedilmiş bir talebi yokken, Kurumun talebini reddetme ihtimaline binaen dava açılmasında hukuki yarar yoktur. Bu haliyle önce Kuruma müracaat zorunluluğu, HMK’nun m. 114/1-h bendinde düzenlenen hukuki yarar bendine girmektedir.
    5510 sayılı Yasa’nın 42. maddesinde de, “Kurum, sigortalıya veya hak sahiplerine bağlanacak gelir, aylık veya toptan ödemeleri, gerekli belgelerin ve incelemelerin tamamlandığı tarihten itibaren en geç üç ay içinde hesap ve tespit ederek sonuçlarını yazı ile bildirir.” hükmü de yer almaktadır.
    Somut olayda, davacının Kuruma dava tarihinden önce yaşlılık aylığı bağlanmasına yönelik müracaatı olmadığı ancak dava devam ederken Kuruma 25.10.2018 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, 26.10.2018 tarihinde ise davasını ıslah etmek suretiyle Mahkemeden de aylık bağlanması isteminde bulunduğu görülmektedir. Davacı, Kuruma yaptığı başvuru üzerine Kurumun yapacağı işlem sonucunu beklememiştir.
    Nitekim davalı Kurumun 5510 sayılı Yasanın 42. maddesinde öngörüldüğü üzere en geç üç ay içinde işlem yapma yetkisi bulunmaktadır.
    Buna göre, davalı Kurum ile davacı arasında yaşlılık aylık bağlanması hususunda henüz uyuşmazlık oluşmamış iken davacının Mahkemeden de aylık bağlanması isteminde bulunmuş olmasında hukuki yarar bulunmamaktadır.
    Bu sebeple Mahkemece, davacının yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti ile birikmiş aylıkların yasal faizleriyle birlikte ödenmesi gerektiğinin tespitine yönelik isteminin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne yönelik verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, Üye ..."ün muhalefetine karşı, Başkan ... ve Üyeler ..., ... ve ..."nın oyları ve oy çokluğuyla, 17/06/2020 gününde karar verildi.

    KARŞI OY

    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle; davacı tarafından 19.12.2017 tarihinde kuruma yapılan yazılı başvuruya ilişkin dilekçe içeriği gözetildiğinde, anılan başvurunun tahsisi sağlamak amacına yönelik olduğunun izatan vareste bulunmasına rağmen, tahsis isteminde başvuru koşulunun sağlanmadığına ilişkin yaklaşım hatalı olduğu gibi, anılan başvuru şartı dahi "tamamlanabilir dava şartı" olup yargılama sırasında ikmal edilmiş olmasına; kaldı ki aksi düşünülse dahi, yargılama sırasında yapılan tahsis başvurusu ve davacının 26.10.2018 tarihinde usulünce yaptığı ıslah gözetildiğinde, yapılan ıslah işleminin 6100 sayılı HMK. nun 176 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan ıslah müessesesine uygun olduğunun anlaşılması ve Bölge Adliye ile İlk Derece Mahkemelerinin bu kapsamda yapılan değerlendirme ve incelemeye göre karar vermiş olması karşısında, Dairenin bozma kararına iştirak etmiyorum.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle çoğunluk görüşüne katılmayarak, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının onanması gerektiğini düşünüyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi