Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11459
Karar No: 2019/7275
Karar Tarihi: 05.11.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/11459 Esas 2019/7275 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/11459 E.  ,  2019/7275 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 13.04.2012 gününde verilen dilekçe ile ipotek bedelinden kaynaklanan alacak talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 08.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 05.11.2019 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden gelmedi. Karşı taraftan davalı vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacılar vekili, davacıların murisi ...’in, 17.12.2010 tarihinde vefat ettiğini, murisin ... ili, ... İlçesi, ... Mahallesi, ... ada, 42 parsel (Yeni ... ada, 2 parsel) de kayıtlı 6.350 m² alanlı taşınmazı 03.11.1972 tarihinde 65.000,00TL. bedelle davalıya sattığını, 20.000,00TL"nin peşin ödendiğini, kalan 45.000ETL rehin bedelli davalıya sattığını, davalının aylık 2.500 ETL olarak düzenli ödeme yapması gerektiğini ancak ödemelerin yapılmadığını, bunun üzerine mirasçı davacıların 45.000TL"nin günümüz rayici olan 111.117,00TL üzerinden Kayseri 8. İcra Müdürlüğünün 2012/1869 Esas sayılı takip dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlattıklarını, daha sonra davalının davacılar lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılması için İİK’nın 153. maddesi uyarınca Kayseri 4. İcra Müdürlüğünün 2012/1956 Esas sayılı takip dosyası ile 421,76TL üzerinden icra takibi başlatıldığını, davacılara muhtıra çıkartıldığını, bu rakamın günün koşullarında uygun olmadığını, davalının böylelikle davacılar aleyhine sebepsiz zenginleştiğini, zira eski 45.000ETL"nin şimdi 45,00TL olduğunu bunun kabul edilemeyeceğini belirterek davacıların mağduriyetinin giderilmesi açısından bahse konu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına kayıt ve tescilini, olmadığı takdirde 111.117,00TL’nin faiz ve ferileri ile birlikte ödenmesini, davalı tarafın icra mahkemelerinde açılacak olan olası ipoteğin kaldırılması davasına yönelik ara kararı ile ihtiyati tedbir verilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde, dava dilekçesinde müphem noktaların bulunduğundan bu hususun açıklattırılması gerektiğini, davacı tarafın talebinin ve dava konusunun ne olduğunun anlaşılamadığını, ayrıca tapu iptali tescil ve sebepsiz zenginleşme gibi birbiriyle bağdaşmayan hususların birlikte talep edilemeyeceğini, dava dilekçesinin açıklattırıldıktan sonra yeniden cevap verme hakkını saklı tuttuklarını, alacağın zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı definde bulunduklarını, davacının talep ettiği 111.117,00TL için Kayseri 8. İcra Müdürlüğünün 2012/1869 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlattıklarını, takibin dava tarihinden önce ve derdest olduğunu, bu nedenle derdestlik ilk itirazında bulunduklarını, davacı tarafın 421,00TL üzerinden dava açıp dilekçesinde 111.117,00TL talep ettiğini, dolayısıyla eksik harcın ikmal edilmesi gerektiğini, taraflar arasındaki satışın mülkiyeti muhafaza kaydı olmadığını, satımın tapuda gerçekleştiğinden tapu iptali ve tescilin söz konusu olamayacağını, tapu iptali ve tescil talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, ipotek bedelinin ödenmemesinin tescilin iptali sonucunu doğurmayacağını, ipotek alacaklısının ipotek bedelinin ödenmemesi sebebiyle sadece bedelin talep edebileceğini, davalının ipotek bedelini davacıların murisine haricen ödediğini ancak ipoteğin kaldırılmamış olması sebebiyle davanın ikame edildiğini, zira murisin 1972 yılında vefat etmesine karşın mirasçıların 2010 yılına kadar 38 yıl boyunca alacak talebinde bulunmamış olmalarının borcu ödendiğinin bir göstergesi olduğunu, davacı tarafın dilekçesi açıklattırıldıktan sonra borcun ödendiğine dair tanıklarını bildireceklerini, davacı tarafın tanık dinletme talebine muvafatlarının olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davacılar vekili ıslah dilekçesinde, davanın ipotek bedelinin artırılması (uyarlanması) olduğunu, çelişkiyi ve karışıklığı önlemek için de rehin bedelinden doğan alacak davasını kısmen ıslah ederek iddialarını değiştirerek ipotek bedelinin uyarlanması şeklinde kısmen ıslah ettiklerini, davayı açarken harca Esas değer olarak 421,76TL"yi harçlandırdıklarını, bilirkişi raporuna göre dava değerini 58.953,54"TL olacak şekilde ıslah ettiklerini, bankalarda uygulanan en yüksek mevduat faizinin uygulanmasını talep ettiklerini beyan etmiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; davacı tarafın tapu iptali tescil isteminin reddine, 33,93TL nin dava tarihi olan 13/04/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacılar vekili duruşmalı olarak temyiz etmiştir.
    1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2- Davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, 03.11.1972’de 45.000,00ETL için tesis edildiği görülmektedir. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. Türk Medeni Kanununun 875. maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır. Alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın, gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebilir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur. Mahkemece icra takibi masrafları hesaplanırken 555,50TL peşin harcın hesaplamaya dahil edilmemesi, ayrıca karar tarihindeki AAÜT’nin 13/1. maddesi gereğince davacı yararına 1800TL maktu vekalet ücreti hükmedilmesi gerekirken 33,93TL nispi vekalet ücretinin hükmedilmesi doğru görülmemiş ise de, belirtilen hususlar kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK"nın 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm sonucunun 1. Bendinde yer alan “33,93TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “589,43TL” ibaresinin, 4. Bendinde yer alan “33,93TL nispi vekalet ücretinin” ibaresinin çıkartılarak yerine “1800TL maktu vekalet ücretinin” yazılmasına; hükmün değiştirilmiş ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.Başkan







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi