21. Hukuk Dairesi 2016/11987 E. , 2017/563 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, ilk prim kesintisinin yapıldığı aybaşından itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitiyle 6111 sayılı Yasa"dan yararlanma isteminin reddine dair Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 01.07.1997 tarihininde itibaren dava tarihine kadar Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti ile 6111 sayılı Yasa’nın ödeme kolaylığından yararlanmaya sahip olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 Sayılı Yasa"da, 506 Sayılı Yasanın 79. maddesindeki gibi, geçmiş Tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tespitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. Anılan yasanın 5. maddesinde, 7. maddede belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin, kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı belirtilmiştir. Yasa"nın 10.maddesindeki kayıtlar Kurum tarafından yapılacak olan tescil işlemleri için uygulama alanı bulmaktadır.
Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, Güzelsoy Süt Ürünleri firmasının 1997 yılına ilişkin hangi ay olduğu belli olmayan tevkifat listesinde “Hatice Oruc, adresleri Işıklar Kasabası-Kayapınar Konya” bilgilerine sahip üretici adına 395 520 TL bağ kur kesintisi yapıldığı, davalı Kurumun belgede tarihin ay/yıl olarak belirtilmemesi, Kurum kayıtlarında karşılığının bulunmaması sebebi ile davacının hizmetinden saymadığı, Dairemizin 2013/6315E, 13881K sayılı, 27.06.2013 tarihli ilamı sonrasında yapılan araştırmada ilgili firmanın ticaret sicilinde kaydının olmadığı, ilgili makama hitaben ... Süt Ürünleri ... firması tarafından yazılmış tarihsiz evrakta; 1997 yılına ilişkin listedeki ...’un davacı olduğunun belirtildiği, 19.01.2015 tarihli kolluk tutanağında ... ile yapılan görüşmede firmanın faaliyetine 2001 de son verdiğinin tevkifat listesindeki üreticinin davacı olduğunun beyan edildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davaya konu tevkifat listesinin sonradan düzenlenmesi her zaman mümkün olan bir belge olduğu göz önünde bulundurulmadan eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmiş olması hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, söz konusu tevkifat listesinin sonradan düzenlenmesi her zaman mümkün olan bir belge olduğu göz önünde bulundurularak gerçekliğini belirlemek, bunun için tevkifat listesindeki kesintinin dayanağı müstahsil makbuzunu araştırmak ve tevkifatın dayanağı müstahsil makbuzunun bulunmaması durumunda davanın reddine karar vermekten, müstahsil makbuzunun ibraz edilmesi halinde şimdiki gibi karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 06.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.